Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
"Başka galaksilerden buraya sadece beni kaşımak için gelen hayranlarım var. " | "I'm having people flown in from other galaxies just to come and scratch me." |
"Hadi ama Jenny, sadece burnumu kaşımak istiyorum. Kardeş, kardeş amatörce ilgilensek olmaz mı, kardeş." | - "Come on, Jenny, I just want to scratch my nose and dabble in some bro-on-bro, bro." |
- Evet, sırtını kaşımak için. | - Yes, it's to scratch your back. |
- Kıçını kaşımak kadar kolay. | - As easy as scratching your ares. |
- Sırt kaşımak için küçük bir el. | - A back-scratcher. |
"Hey, bebeğim, az önce kıçımı kaşıdım. | Hey, babe, I just scratched my ass. |
- Sanırım kaşıdım. | I suppose I scratched it. |
Ben senin sırtını kaşıdım, şimdi benimki fena kaşınıyor. | I scratched your back, now I got a major itch. |
Birazcık kafamı kaşıdım ve buraya geldim. | I scratched my brains for few moments. And made my way here. |
Dün kaşıdım. | I scratched. |