Example in Turkish | Translation in English |
---|---|
- Acele et yağmur yağmak üzere. | -Hurry up, it's about to rain. |
Acele et, yağmur yağmak üzere. | Hurry up, it's gonna rain. |
Biliyorum canım ama yağmur yağmak üzere ve frenleri tamir ettirmem lazım, ayrıca hayat sigortası çekini acenteye teslim etmeliyim. | I know, sweetie, but it's about to start raining, and I need to fix the brakes and I have to drop off the life insurance check. |
Burası çorak bir arazi. Ürünler kuruyor ve yağmur yağmak bilmiyor. | It's a hard place - crops that fail and rains that never come. |
Daha dün bana yağmur yağmak üzere dedi çünkü kıçında hissedebiliyormuş. | Just yesterday, she told me it was about to rain 'cause she could feel it in her hip. |
İkimizden biri ölene kadar Üzerine ölüm olur yağarım. | I will rain hell down upon you until one of us is dead. |
- Brittany'de sürekli yağmur yağar. | -It always rains in Brittany. |
- Paris'te yağmur yağar mon cherie. | It rains in Paris, ma cherie. But only in the spring. |
- Yağmur yağınca, şakır şakır yağar. | When it rains, it pours, Don Gregorio. |
- Yılın dokuz ayı yağmur yağar orada. | It rains nine months of the year in Seattle. |
- Üzerine yağmur yağar. | It rains on it. |
# Üzerine yağacağım. # | I will rain on you |
Language | Verb(s) | Language | Verb(s) |
---|---|---|---|
Afrikaans | reën | Arabic | أمطر,مطر |
Catalan | ploure | Danish | regne |
Dutch | regenen | English | rain |
Esperanto | pluvi | Faroese | regna, æla |
Finnish | ripsiä, sadella, sataa | French | pleuvoir |
German | regnen, regredieren, schiffen | Hawaiian | ua |
Italian | piovere, tempestare | Japanese | 雨下 |
Latvian | līt | Lithuanian | lyti, palyti |
Macedonian | врне | Maori | ua |
Norwegian | regne | Polish | padać |
Portuguese | chover | Quechua | paray, tamyay |
Romanian | ploua | Spanish | llover |
Swedish | regna | Vietnamese | mưa |