Selman Rüşdi

Selman Rüşdi
Britanyalı yazar ve romancı.
Doğum tarihi	19 Haziran 1947
Doğum yeri	Mumbai
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi

Selman Rüşdi (d. 19 Haziran 1947, Bombay, Hindistan), Hint asıllı Britanyalı-Amerikalı yazar ve romancı.

• O yaptı.  
• Yol gösterici yıldız yok.   
• İyimserlik bir hastalıktır.   
• Ahlak dinden önce geldi.  
• Şüphesiz iman bağımlılıktır.   
• Tanrı kötülüğün yaratıcısıdır.  
• Hepimiz ölüme hayat borçluyuz.  
• Hiçbir şey hiçbir şeyden gelmez.   
• Özgür konuşma hayatın kendisidir.   
• Gerçekçilik yazarın kalbini kırabilir.  
• İnancın olmadığı yerde, küfür yoktur.  
• Yeniden doğmak için, önce ölmelisin.  
• Belki bitirdiğin hikaye asla başlamaz.  
• Tedavi edilemeyen şeylere dayanılmalı.   
• Hayat ileri yaşanır ama tersine yargılanır.  
• Erkeklerin aklı pislikten başka şeye çalışmaz.
• Her şeyden çok anlam yokluğundan korkuyorum.
• Ölüme karşı şarkı söyle. Şehrin vahşiliğine hakim ol.
• Sadece bir yaşamı anlamak için dünyayı yutmalısınız.  
• Bir adamın mutlak inancı başka bir adamın masalıdır.   
• Korkunun hayatını yönetmesine izin verme. Korksan bile.  
• Köktenciler bizim hiçbir şeye inanmadığımıza inanıyorlar.
• Tanrı'nın acımasızlığı, erdem iddialarını geçersiz kılmıştır.   
• Hayatları yeniden canlandırmak için Savaş gibi bir şey yok ...  
• Asıl amaç, insanları savunmak değil, fikirlerini savunmaktır.  
• Hayatımızda önemli olan çoğu bizim yokluğunda gerçekleşir.
• Woody Allen bir Müslüman olsaydı, şimdiye kadar ölmüş olurdu.  
• Eğer her şeye bakarsanız, her şey şekli vardır. Formdan kaçış yok.  
• Kafan uydurma şeylerle dolu; bu nedenle orada gerçeklere yer yok.  
• Tanrı'ya inanmayı iddia eden insanların içinde çok fazla şeytan var.   
• Tanrılara inanmayı bıraktığımızda hikayelerine inanmaya başlayabiliriz.  
• Baştan beri insanlar Tanrı'yı ?? haksızlığı haklı çıkarmak için kullandılar.
• Bir gün fakirler, zenginler dışında yemekten başka hiçbir şey kalmayacak.  
• Bütün öyküler, olabilecekleri öykülerin hayaletlerinin istilası altındadırlar.
• Neden beş yüz milyondan fazla olsa da, tarihin yükünü taşımam gerekiyor?
• Dil cesarettir: bir düşünceyi tasarlama, konuşma ve bunu doğru yapmak için.   
• İşin başından beri insan, haksız olanı haklı çıkartmak için Tanrı'yı kullanmıştır.  
• Kitaplar yazarlarını seçiyor; Yaratılış eylemi tamamen rasyonel ve bilinçli değil.  
• Hala başarılı olmaya çalışırken, başarısızlığın ötesinde yatan şeyleri düşünmeyin.  
• Okulda öğrendiği dersler her zaman okulun öğrettiğini düşündüğü dersler değildir.  
• Kişinin içinde boğulabilir mi? Eğer balık suda boğulursa, insanlar havada boğulabilir mi?  
• Peri masalları neden hep evliliğe bir son gibi davranıyor? Ve her zaman böyle mutlu bir tane?  
• Gerçek, zamanın başlangıcından beri birlikte yaşadığımız; ancak unutmuş olduğumuz bir şeydir.
• Bir kişi bazen ne göreceğini ve neyi istemeyeceğini seçmeli; uzaklara bak, şimdi oradan uzak dur.  
• Din, bir ortaçağ varoluş biçimi, modern silahlarla birleştirildiğinde özgürlüklerimiz için gerçek bir tehdit haline gelir.   
• Bu dini totaliterlik, İslam'ın kalbinde ölümcül bir mutasyona neden oldu ve bugün Paris'te trajik sonuçları görüyoruz.   
• Tanrı, Şeytan, Cennet ve Cehennem kavramları, on beş yaşında durup dururken inancımı kaybettiğim bir gün anlamını yitirdi.
• Modern bir ortaçağ ile birleştiğinde, ortaçağın mantıksız bir biçimi olan din, özgürlüklerimiz için gerçek bir tehdit haline geliyor.  
• Köktenciler binaları yıkmaktan daha fazlasını istiyorlar. Bu tür insanlar, kısaca açıklamak gerekirse; ifade özgürlüğünü, yok etmek istiyorlar.
• Kutsal fikri basitçe herhangi bir kültürdeki en muhafazakar fikirlerden biridir, çünkü diğer fikirleri, şüpheyi, ilerlemeyi, değişimi, suç haline getirir.
• “Özgür insanlar kitap yazıyor” dedi. “Özgür insanlar kitap yayınlıyor. Özgür insanlar kitap satarlar. Özgür insanlar kitap alır. Özgür insanlar kitap okur.  
• Zaman geçtikçe göreceksiniz” diyen İbn Rüşd, “İnsanların Tanrı'dan uzaklaşmasını sağlayacak olan din olacaktır. Tanrısal, Tanrı'nın en kötü savunucularıdır.   
• 'Din'e saygı', 'din korkusu' anlamına gelen bir kod cümlesi haline geldi. Dinler, diğer tüm fikirler gibi, eleştiriyi hak ediyor, hiciv, ve evet, korkusuz saygısızlığımız.   
• Düşünce özgürlüğünün, güzelliğin, sevginin daha adil bir dağılımı. Bunlar bizim silahlarımız olacak. Savaş yaparak değil, yaşamayı tercih ettiğimiz korkusuz yolla onları yeneceğiz.  
• Modern benlik; hurdalar, dogmalar, çocukluk anıları, gazete makaleleri, rastgele sözler, eski filmler, küçük zaferler, nefret ettiğimiz ve sevdiğimiz insanlardan oluşturduğumuz sallantılı bir binadır.  
• Tarihe bir bakacak olursanız, iyi ve kötünün ne olduğunu anladığımızda, bireysel dinlerden önce her zaman var olduğunu göreceksiniz. Bu fikri ifade etmek için dinler ancak sonradan insanlar tarafından icat edildi.   
• Hata yap - şeyleri değiştirebilirsin. Herşeyi sor, verilen hiçbir şeyi almayın; Alınan tüm fikirlerle tartışır, saygıya layık olmayan şeylere saygı göstermez; aklını söyleme, kendini sansürleme; Hayal gücünü kullan ve ifade etmeni istediğini ifade et. Bunlar zihnin silahları.   
• Korku ahlaktan daha güçlü, yargıdan daha güçlü, sorumluluktan daha güçlü, medeniyetten daha güçlü. Korku, kendinden kaçarken çocukları ayaklarının altından sarkan cılız bir hayvandı. Korku bir bağnaz, bir tiran, korkak, kırmızı bir sis, bir fahişe idi. Korku, kalbine işaret eden bir mermiydi.  
• Hayal kırıklığı dolu bir dünyada yaşıyoruz. Yüksek umutlar ve çocukluğun güzel masumiyetiyle başlıyorsunuz ama dünyanın yeterince iyi olmadığını, ne de hayatımızın ne de biz olduğumuzu keşfediyorsunuz. Ama yaşamda, aşkınlık deneyimini yaşayabileceğimiz, daha büyük bir şeyin parçası hissettiğimiz veya sadece kalbimizin içine girdiği anlar var.  
• Köktenciler binaları yıkmaktan daha fazlasını istiyorlar. Bu tür insanlar, kısaca açıklamak gerekirse; ifade özgürlüğünü, çok partili bir politik sistemi, yetişkin insanın evrensel sorunlarını, hesap verebilir bir hükümeti, Yahudileri, homoseksüelleri, kadın haklarını, çoğulculuğu, laikliği, kısa etekleri, dans etmeyi, sakalsızlığı, evrim teorisini, cinsiyeti yok etmek istiyorlar. Onlar zorba kişiler, Müslümanlar değiller. Köktenciler bizim hiçbir şeye inanmadığımıza inanıyorlar.  
• Gizli topluluk. Illuminati, " Aydınlanmış Olanlar" anlamına gelmektedir. Topluluğun kuruluş amacı cehaletle, baskıcılıkla ve kilisenin dogmalarıyla mücadele etmekti. Her ne kadar asıl amaç, aydınlanarak dinsel dogmalardan uzak, hür düşünceyi ve Newtoncu pozitif bilimin önünü açmak idiyse de, gizli siyasi amaçları olduğu öne sürülerek dünya siyaset tarihinin belki de zaman içerisinde üzerine en fazla komplo teorisi üretilmiş topluluğu halini almıştır.   
• Camiye açılan devasa geçidin kapısına, aslında kendisine ait olmayan, Nâsıralı İsa’ya ait olduğu söylenen düsturunu yazdırmıştı. Dünya bir köprüdür. Üzerinden geçin ama mesken kurmayın.   
• Yalnızlık sürgün edildiğinde insan kendine daha fazla yaklaşabilir miydi, yoksa aksine kendinden uzaklaşır mıydı? Bireylik kalabalıklar arasında çoğalır mıydı, silinip gider miydi?   
• Kadınlar dünyayı sırtlarında taşırken, erkekler kadınsı diye nitelendirdiklerde küstahlığını gösterdikleri tavırları takınıyorlardı. Ödlek olan erkekler, savaşan kadınlardı.   
• Nereye baksam utanacak bir şey var. Ama utanç da diğer şeyler gibi; insan onunla uzun süre yaşadığında mobilyalarından biriymiş gibi alışıyor.   
• Susuz birer hiçiz, diye düşündü yolcu. Bir imparator bile sudan mahrum kalınca toza dönüşür. Gerçek hükümran sudur, bizler de onun köleleri.   
• İnsan kendi içinde kesinlikle bir bütün değildir, homojen değildir; içinde ne var ne yok karışır, bir an bir insandır bir an sonra başka bir insan.   
• İnsanların hayatta kalmak için en büyük şansı dirençleri; hayal edilemeyecek olanın karşısına geçip gözlerinin içine bakabilmeleri. 
• Büyücülük için iksirlere, cinlere ya da büyülü asalara ihtiyaç yoktur. Tatlı dilli bir ağızdan dökülen sözcükler tılsımın ta kendisidir.   
• Dün demek için kullandığı kelimeyle " yarın" demek için kullandığı kelime aynı olan hiç bir halk zamana hakim değildir.    
• Belki de insanlığın laneti budur. Birbirimizden çok farklı olmamız değil, birbirimize çok benziyor olmamızdır lanetimiz.   
• Yalnızca gözlerinle gördüklerine inanırsan başın çok derde girer, beladan kurtulamazsın, çamura saplanırsın.   
• Ağlamak o kadar büyük bir zayıflık mı? diye merak etti. Ölümüne savunmak o kadar büyük bir kuvvet mi?   
• Yeni çağın özelliklerinden biri, insanların kimin ve niçin saldırdığını öğrenmesine izin vermemesiydi.   
• Ben dürüst davrandım ve sen beni kendi yalanına çevirdin. Bu ben değilim. Ben değilim bu. Sensin.   
• Özgürlük çocuklara yaraşır bir düştü, kadınlara yaraşır bir oyundu. Hiçbir erkek asla özgür değildi.   
• İnsanlar, sevdikleri birine zarar vermekten, korktukları birine zarar vermekten daha az çekinirler..  
• Hayatın her yeri delik deşikti, sayfaları yırtılmış, buruşturulmuş, fırlatılıp atılmış bir kitap gibi.   
• İnsanların sevgisi kaypak ve kararsızdı, böylesi bir sevginin peşinden koşmaksa ahmaklıktı.   
• Ben acımın üstesinden gelebiliyorsam, siz de aldırmazlığınızın üstesinden gelebilirsiniz.   
• Sonunda bizden geriye yalnız hikayeler kalır, anlatılan birkaç hikayeden fazlası değiliz.   
• Bir insanın kendisiyle barışık olabilmesi için herkesle barış içinde olması gerekiyordu.   
• İnsan nefsi bir hükümdardır hükümdar olmasına, ne var ki bir fukara gibi açlık çeker.   
• Aklı başında hiçbir insan bir başkasının gerçeğine kendisininkinden fazla inanmaz.    
• Dışadönük bir kişiliğe sahip olmayı haklı kılan tek gerekçe kudretli olmak mıdır?   
• Bu bağımsızlık sadece zenginler için; fakirler sinekler gibi birbirlerini öldürüyor.   
• Ölmeden önce yiğitliğin ne denli boş olduğunu öğrenmeyen kahraman olmaz.   
• Belki bütün insanlar haindi. İyiler yalnızca yol ayrımına gelmemiş hainlerdi.    
• Hayatımın ilk dersi; kimse sürekli açık gözlerle dünyaya tahammül edemez.   
• İnsanın kendi fikrini başkalarına kabul ettirmeye çalışması tehlikeli bir şey.   
• İnsan bazen neyi görüp neyi görmemesi gerektiğine kendi karar vermeli.   
• Kutsiyet cüppesi her zaman olduğu gibi yine şeytanlık donunu gizledi.   
• Bir savaşta her iki ordudan daha fazla zararı savaş meydanı görür.   
• Asıl trajedi insanın ölümü değil, "diye düşündü." Nasıl yaşadığı.   
• Bir tek hayatı anlayabilmek için bütün dünyayı yutmanız lazım.   
• Zamanın ne yapacağı belli olmaz, güvenilecek bir şey değildir.    
• Dünya bir köprüdür. Üzerinden geçin ama mesken kurmayın.  
• Yaşlı bir adam zekasına güvenerek yaşamak zorundadır.   
• Hayatımızdaki en önemli olaylar biz orda yokken olur.   
• Ahmakların bir anda akıllandığı görülmemiştir.   
• Kimsenin parası başkasınınkinden iyi değildir.   
• Çekiçlerin adaleti karşısında herkes eşittir.   
• Sırlar çocuklara, bir de casuslara göredir.   
• Hükümdarların kindarlığının sonu yoktur.   
• Para demokrasi diye diretir. 
• Köktenciler binaları yıkmaktan daha fazlasını istiyorlar. Bu tür insanlar, kısaca açıklamak gerekirse; ifade özgürlüğünü, çok partili bir politik sistemi, yetişkin insanın evrensel sorunlarını, hesap verebilir bir hükûmeti, Yahudileri, homoseksüelleri, kadın haklarını, çoğulculuğu, laikliği, kısa etekleri, dans etmeyi, sakalsızlığı, evrim teorisini, cinsiyeti yok etmek istiyorlar. Onlar zorba kişiler, Müslümanlar değiller. Köktenciler bizim hiçbir şeye inanmadığımıza inanıyorlar.^[1]

2. Alıntılar