[go: up one dir, main page]
More Web Proxy on the site http://driver.im/

Vladimir Lenin

Rus politikacı ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu (1870–1924)

Vladimir İlyiç Ulyanov, bilinen adıyla Lenin (d. 22 Nisan 1870, Simbirsk – ö. 21 Ocak 1924, Moskova), Rus sosyalist devrimci ve politikacı. Marksist-Leninist ideolojinin fikirsel önderi, Ekim Devrimi'nin lideri ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin öncüsü olan Rusya Komünist Partisi (Bolşevik)'nin ilk lideri. Lenin aynı zamanda Marksist teorik ve felsefi yazıların yazarı olarak bilimsel sosyalizmin Marx ve Engels sonrası geliştiricilerindendir. Lenin'in en büyük amacı, kapitalizmin uzlaşmaz sınıf çelişkilerinden proleter bir dünya devrimi oluşturup toplumsal sınıf karşıtlıklarının olmadığı insan toplumunun tarihsel oluşumuna öncülük etmekti.

Vladimir İlyiç Ulyanov (Lenin)
Владимир Ильич Ульянов (Ленин)
1920'de Lenin
SSCB Halk Komiserleri Kurulu Başkanı
Görev süresi
6 Temmuz 1923 - 21 Ocak 1924
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Aleksey Rıkov
Rusya SFSC Halk Komiserleri Konseyi Başkanı
Görev süresi
8 Kasım 1917 - 21 Ocak 1924
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Aleksey Rıkov
SSCB Çalışma ve Savunma Konseyi Başkanı
Görev süresi
17 Temmuz 1923 - 21 Ocak 1924
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Lev Kamenev
Rusya SFSC Çalışma ve Savunma Konseyi Başkanı
Görev süresi
Nisan 1920 - 17 Temmuz 1923
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Makam kaldırıldı
Rusya SFSC İşçi ve Köylü Savunma Konseyi
Görev süresi
30 Kasım 1918 - Nisan 1920
Yerine geldiği Makam oluşturuldu
Yerine gelen Makam kaldırıldı
Sovyetler Birliği Komünist Partisi Politbürosu üyesi
Görev süresi
25 Mart 1919 - 21 Ocak 1924
Kişisel bilgiler
Doğum 22 Nisan 1870(1870-04-22)
Simbirsk, Rus İmparatorluğu
Ölüm 21 Ocak 1924 (53 yaşında)
Moskova, Sovyetler Birliği
Defin yeri Lenin'in Mozolesi, Moskova, Rusya
Milliyeti Rus
Partisi İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği (1895–1898)
Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (1898–1912)
Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisi (Bolşevik) (1912–1918)
Rus Komünist Partisi (Bolşevikler) (1918–1924)
Evlilik(ler) Nadejda Krupskaya
(1898–1924)
İlişkiler Anna Ulyanova (abla)

Aleksandr Ulyanov (abi)
Olga Ulyanova (kız kardeş)
Dmitri Ulyanov (kardeşi)
Mariya Ulyanova (kız kardeş)

Bitirdiği okul Sankt-Peterburg Devlet Üniversitesi
Kazan Devlet Üniversitesi
Mesleği Siyasetçi, avukat yayıncı, çevirmen, ekonomist
Dini Yok (ateist)
İmzası

Kendisi, Marksizm üzerine kurulmuş politik ve ekonomik bir teori olan Leninizm'in de kurucusudur. Leninizm, Marksizmin çağın gereklerine göre hem kuramsal hem politik hem de ekonomik alanda, temel ilkelere bağlı kalarak yeniden uyarlanması olarak anlaşılır. Leninizm kavramı, yeni olgular ve yeni bilimsel gelişmeler doğrultusunda Marksizmin yeniden üretilmesi gereği üzerinden değerlendirilir ve Marksizmin devrimci ve bilimsel özüne uygun olarak geliştirilmesi olarak anlaşılır ve genelde Marksizm-Leninizm olarak anılır.

Lenin ve onun eserleri, 20. yüzyılda tüm dünyada sosyalist devrimlerin ve emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelelerinin yaşanmasında büyük etkiye sahip olması dolayısıyla pek çok yazar ve tarihçi tarafından dikkatle incelenmiş ve hakkında 2 bine yakın eser yazılmıştır.[1] Dünya proleteryasının ve pek çok komünist partinin ideolojik önderi kabul edilmektedir. Ayrıca dünyada eserleri yabancı dile en fazla tercüme edilen yedinci kişidir.[2]

Çocukluğu ve gençliği

değiştir
Vladimir İlyiç Ulyanov (sol) ve Olga Ulyanova (sağ), 1874  Vladimir İlyiç Ulyanov (sol) ve Olga Ulyanova (sağ), 1874 
Vladimir İlyiç Ulyanov (sol) ve Olga Ulyanova (sağ), 1874
Vladimir İlyiç Ulyanov, 1887 civarı

Rus İmparatorluğu zamanında adı Simbirsk olan Ulyanovsk'ta doğan Lenin, serfliğin kaldırılmasının ardından özgürlüğünü kazanan bir aileden gelen İlya Nikolayeviç Ulyanov (1831-1886) ile Maria Aleksandrovna Ulyanova'nın (1835-1916) oğludur.[3] Ailenin etnik yapısı çeşitlilik gösterir. "Lenin'in ataları Rus, Kalmuk (Oyrat), Tatar, Yahudi, Alman, İsveçli ve muhtemelen diğer birkaç halka daha mensuptur."[4] Lenin Rus Ortodoks Kilisesi'nde vaftiz edildi.

Lenin'in kardeşleri devrimci faaliyetlerde aktif olarak yer aldı. Anna (1864-1935), Dimitri (1874-1943) ve Maria (1878-1937) Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi olarak sosyalist mücadeleye katıldı, İskra (Kıvılcım) ve Pravda (Gerçek) adlı gazetelerin yayın kurulunda çalıştı. Ağabeyi Aleksandr (1866-1887) ise halkçı Narodnaya Volya grubunun üyesi olarak faaliyet gösterdi. Devrimci faaliyetler yerine üniversitede kariyer yapmayı tercih eden Olga (1871-1891) ise St. Petersburg'da üniversitede eğitim görürken genç yaşta öldü.

Lenin yaşamının ilk yıllarında üç trajedi ile karşı karşıya kaldı: Bunlardan birincisi 1886 yılında babasının beyin kanamasından ölümü, ikincisi de Mayıs 1887'de ağabeyi Aleksandr İlyiç Ulyanov'un Rus çarı III. Aleksandr'a suikast düzenleyen bir örgüte üye olması nedeniyle asılmasıydı. Aleksandr tutuklandığı sırada yanında bulunan kız kardeşi Anna Ulyanova, Karzan yakınlarındaki küçük Kokuchkino kasabasına sürüldü. Yaşadığı üçüncü trajedi ise 1891'de kız kardeşi Olga'nın genç yaşta tifodan hayatını kaybetmesi oldu.

Resmî Sovyet biyografilerinde, devrimci eylemlerinin temelinde ağabeyi Aleksandr'ın idam edilmesinin etkili olduğu belirtilir. Sovyet ders kitabında basılan Beluzov'un ünlü resmi,[5] genç Lenin'i ve annesini Aleksandr'ın kaybı için yas tutarken gösterir. "Farklı bir yol izleyeceğiz." cümlesi Lenin'in halk devrimi için anarşist ve bireysel yöntemler yerine Marksist bir yaklaşım seçtiği anlamına gelmektedir. Lenin, Marksizm ile ilgilenmeye başladıktan sonra öğrenci gösterilerine katıldı ve sonunda tutuklandı. Kazan Üniversitesi'nden atıldıktan sonra bağımsız olarak çalışmalarına devam etti. Bir süre sonra St. Petersburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu ve 1891 yılında mezun olarak avukatlık yapmak için lisans aldı.[6]

Latince ve Yunanca konusunda kendini gösteren Lenin, aynı zamanda Almanca, Fransızca ve İngilizce de öğrendi ancak Fransızca ve Almanca bilgileri yetersizdi. 1917'de Inessa Armand'ın yardımıyla Fransızca ve İngilizce ile yazılan makaleleri çevirmiş ve aynı yıl Cenevre'de S.N. Raviç'e, ''Benim Fransızcayla ders verme kabiliyetim yok.'' demiştir.[7]

Devrimcilik dönemi

değiştir

Lenin, Samara’da birkaç yıl çalıştıktan sonra, 1893 yılında Sankt-Peterburg’a yerleşti. Kariyer yapmak yerine devrimci propaganda ile uğraşmayı tercih etti ve Marksizm üzerine çalıştı.

1895 yılında Sankt-Peterburg'da bir grup arkadaşı ile İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği'ni kurdu. Birliğin amacı işçilerin ağır çalışma koşullarının iyileştirilmesi, uzun mesai saatlerinin kısaltılması, ücretlerin yükseltilmesi gibi iktisadi taleplerin yanı sıra bu talepleri Çarlık Rusyası'na karşı siyasi mücadele ile birleştirmekti.[8] Lenin, 7 Aralık 1895'te bu birliğe üyeliği sebebiyle Çarlık rejimince tutuklandı. 14 ay tutuklu kaldıktan sonra Sibirya’daki Shushenskoye köyüne sürgüne gönderildi. Bu yıllarda Lenin'in ablası Anna Ulyanova, Lenin ile cezaevinde iletişime geçerek kriptografi uzmanlığını kullanarak parti belgeleri ve mektuplarını gerekli mercilere ulaştırdı.

Temmuz 1898'de bir sosyalist eylemci olan Nadejda Krupskaya ile evlendi. Nisan 1899'da Razvitiye kapitalizma v Rossi (Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi - Geniş-Çaplı Sanayi İçin Bir İçpazarın Oluşma Süreci)[9] yayımlandı.

1900 yılında cezasının sona ermesinin ardından Rusya’da ve Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde çalıştı. Zürih, Cenevre, Münih, Prag, Viyana, Manchester ve Londra’da bulundu. Sürgünde iken, sonraları önde gelen rakiplerinden olacak olan Julius Martov ile Iskra gazetesini kurdu. Devrimci hareket üzerine çeşitli makaleler ve kitaplar yazdı. Bu dönemde çeşitli mahlaslar kullandıktan sonra sonunda Lenin mahlasını kullanmaya karar verdi. Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nde (RSDİP; Rusça: РСДРП) söylemleriyle ön plana çıktı ve lider olarak etkin görev aldı.

1903 yılında yazdığı Şto delat? (Rusça: Что Делат?) (Ne Yapmalı?)[10][11] kitapçığının kısmen etkilemesiyle parti içi bölünme meydana geldi. Bu kitapçığın devrim öncesi Rusya’sında en etkili kitapçıklardan biri olduğu söylenir. RSDİP'in 1903 yılında toplanan kongresinde Menşeviklere karşı Bolşeviklere önderlik etti.

Lenin, parti üyeliği, izlenecek devrimci politika ve iktidarın alınması konusunda Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin diğer önderlerinden farklı düşüncelere sahipti. Parlamenter yoldan verilecek mücadelenin işçi sınıfını oyalamaktan başka bir işe yaramayacağını savunuyordu. Seçim hakkı ülkenin tüm yurttaşlarına tanınmadığı için açılacak meclis elit kesimin istekleri doğrultusunda hareket edecek, sözde demokratik hakların verildiği gerekçesiyle Çar'ın meşruiyeti artacak, emekçiler ise sömürü düzeninde yaşamaya devam edeceklerdi. Parlamenter mücadeleyi savunan Martov'un görüşlerini destekleyenler azınlıkta oldukları için Menşevik, devrimci mücadeleyi savunan Lenin'in görüşlerini destekleyenler ise çoğunlukta oldukları için Bolşevik olarak adlandırıldı. Ancak Lenin devrimci mücadelenin parlamenter faaliyetlerin tümüyle reddedilmesi anlamına gelmediğini de ifade ediyordu. Meclise gönderilecek parti temsilcileri işçilerin haklarını burada da savunabilir ve partinin halk üzerindeki etkisini güçlendirebilirdi.

1905 Devrimi Lenin'i haklı çıkardı. Halkın sefalet ve ağır çalışma koşullarına karşı devrimci önderlik olmaksızın ayaklanması Lenin'in devrimci politika konusundaki tezlerini geçerli kılıyordu. Ancak Lenin 1905 Moskova Ayaklanması olarak bilinen bu isyan girişiminin başarısız olmasının da yine partinin halka önderlik edememesinden kaynaklandığını ve büyük bir fırsatın kaçırıldığını ifade etti.

1906 yılında RSDİP'nin başkanlığına seçildi ve güvenlik nedeniyle 1907 yılında Finlandiya’ya geçti. Avrupa'daki seyahatlerine devam ederek 1912'de Prag Parti Konferansı ve 1915'te Zimmerwald Konferansı gibi birçok sosyalist toplantıya ve etkinliğe katıldı. Lenin, Zimmerwald Solu'nun en önemli lideriydi. Inessa Armand, Rusya’yı terk edip Paris'e yerleştikten sonra sürgünde yaşayan Lenin ve diğer Bolşevikler'le karşılaştı. Armand'ın bu dönemde Lenin'in sevgilisi olduğuna inanılır.[12][13] Lenin daha sonra İsviçre’ye geçti. Lenin'in Paris günleri yönetmenliğini Sergey Yutkeviç'in yaptığı Lenin Paris'te filminde anlatılmıştır.

1914 yılında I. Dünya Savaşı başladığında, o zamanlar kendilerini Marksist diye tanımlayan Avrupa'nın sosyal demokrat partileri, kendi ülkelerinin savaş için harcadığı çabayı destekledi. Lenin, Alman sosyal demokratlarının savaşı desteklediğine ilk başlarda inanmamıştı; bu olaylar neticesinde savaşı destekleyen partilerden oluşan İkinci Enternasyonal’den ayrıldı. Lenin “emperyalist savaş” olarak nitelediği bu durumun sınıflar arası savaşa dönmesi gerektiğini savunuyordu. Bu amaçla savaşan tüm ülkelerin halklarına hükûmetlerini desteklememelerini ve cephedeki askerlerin silahlarını birbirlerine değil, subaylarına ve onları emperyalist saldırganlığa yönelten siyasilere yöneltmeleri çağrısında bulundu.

Şubat Devrimi

değiştir

Şubat 1917'de Sankt-Peterburg'da devrimci hareketlenme başladı. Savaşa, yoksulluğa ve ağır çalışma koşullarına karşı kadınların başlattığı eylemler işçilerin de katılımıyla giderek büyüdü. Halk ayaklanmasına kısa sürede savaştan yorgun düşmüş askerler de katıldı. Nihayet Çar II. Nikolay kardeşi Mihail lehine tahttan feragat etti. Ancak isyan dolayısıyla korkan Prens Mihail tahtı reddedince Romanov hanedanı devrildi ve monarşi rejimi tarihe karıştı.

Devrim haberini İsviçre'de alan Lenin, hemen partiye izlenecek taktikleri belirten "Uzaktan Mektupları" iletti. Lenin bu mektuplarda yeni hükûmete kesinlikle destek verilmemesini ve devrimci mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

Rusya'daki 1917 Şubat Devrimi'nden ve Rus çarı II. Nikolay'ın devrilmesinden sonra Lenin en kısa sürede Rusya’ya geri dönmek zorunda olduğunu biliyordu ancak tüm hızıyla süren I. Dünya Savaşı sırasında tarafsız İsviçre'de sıkışıp kalmıştı. İsviçreli komünist Fritz Platten, Lenin'in ve etrafındakilerin Almanya üzerinden trenle yolculuk edebilmesi için Alman hükûmeti ile anlaşmaya varmıştı. Alman hükûmeti, Lenin'in Rusya'ya dönüşünün açabileceği siyasal karışıklığın Doğu Cephesi'nde savaşı bitirmeye yardımcı olacağını umuyordu.[14] Lenin ise Alman hükûmetinin bu amacını bilerek devrimci mücadele için Rusya'ya geçişte onlardan yardım almaktan çekinmedi, ancak 1919'da Almanya'daki Spartaküs hareketine destek olarak Alman hükûmetinin devrilmesi için de çaba sarf etti. Almanya'dan sonra feribotla İsveç'e geçen Lenin'in İskandinavya’daki yolculuğu İsveçli komünistler Otto Grimlund ve Ture Nerman tarafından ayarlanmıştı.

Nisan 1917’de Sankt-Peterburg’a ulaşan Lenin, Finlandiya İstasyonu'nda kendini karşılayan kalabalığa hitaben bir konuşma yaptı. Lenin, ikili iktidar olarak adlandırdığı bu durumda geçici hükûmete kesinlikle destek verilmemesi gerektiğini, burjuva hükûmetinin yoksul işçi ve köylü kitlelerinin taleplerine cevap veremeyeceğini, bu nedenle Sovyetlerin tam iktidar olduğu bir devrimin gerekliliğini ifade etti. Hemen ardından yayımladığı Nisan Tezleri[15] ile izlenecek yolu belirledi. Bu tezlerde burjuva hükûmetinin devrilerek işçi ve köylüleri temsil edecek Sovyet iktidarının kurulması gerektiğini, emperyalist savaş sırasında Avrupa’daki hemen hemen tüm sosyal demokratların kendi hükûmetlerinin savaş politikalarını desteklemelerinden dolayı sosyal-demokrasinin önemini yitirdiğini, bu nedenle Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi olan partinin adının Komünist Parti olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Başlangıçta Lenin, partisini sol görüş olarak izole etmesine rağmen Bolşeviklerle anlaşmazlık sonucu parti, geçici hükûmetten medet ummayanların toplanma yeri hâline geldi. Muhalefetteki Bolşevikler, sorumluluk almayarak hükûmet uygulamalarını sahiplenmedi.[16]

Bu dönemde, Aleksandr Kerenski ve Bolşeviklerin diğer rakipleri, Lenin’i Almanlardan para alan bir ajan olarak suçladı. Bunun üzerine, önceleri Menşevik olan ve Şubat Devrimi'nden sonra Bolşeviklere katılan Leon Troçki, 17 Temmuz’da Lenin'i savunan bir konuşma yaptı:[17]

Öyle dayanılmaz bir hava yaratıldı ki artık ne siz ne de biz nefes alamıyoruz. Lenin’e ve Zinoviev’e alçakça iftiralar atılmakta. Lenin devrim için otuz yıldır mücadele ediyor. Ben yirmi yıldır halkın ezilmesine karşı mücadele verdim. Bunun sonucunda Alman militarizmine karşı, nefretten başka bir duygu beslememiz söz konusu bile olamaz. (...) Alman militarizmine karşı mücadelem nedeniyle bir Alman mahkemesi tarafından sekiz ay hapis cezasına çarptırıldım. Bunu herkes bilir. Bu salonda bulunan kimse bizim Almanların paralı uşağı olduğumuzu söylemesin.

— Leon Troçki

Temmuz Günleri’nde Bolşevik gösteriler yoğunlaştı. Ancak geçici hükûmet bu gösterileri yüzlerce insanın ölümüne yol açacak biçimde şiddet kullanarak bastırdı. Bundan sonra Aleksandr Kerenski önderliğindeki geçici hükûmet Bolşeviklere karşı sert tedbirler aldı. Bolşeviklere ait matbaa basılarak, Pravda gazetesi kapatıldı. Troçki ve pek çok Bolşevik tutuklandı. Lenin hakkında idam kararı çıkarıldı. Lenin güvenlik nedeniyle Finlandiya’ya iltica etti. Temmuz ayı sonunda yasa dışı koşullarda yapılan 6. Kongre'de Enternasyonalistler Bolşeviklere katıldı. Lenin Eylül ayında gizlice Petrograd'a geçerek, geçici hükûmete karşı, "Sovyetler iktidara!" sloganıyla silahlı bir devrim hazırlıklarına başladı. Hükûmet üzerine düşüncelerini "Devlet ve Devrim"[18] adlı eserinde açıkladı. Bu denemede işçiler tarafından seçilen ve yine işçiler tarafından iptal edilebilen işçi konseylerinden ya da "Sovyetlerden" oluşan yeni bir hükûmet tarzından söz etti.

Lenin, Bolşevik Parti Merkez Komitesi toplantılarında derhal iktidarın alınması gerektiğini vurguladı ve özellikle ayaklanma konusunda ayak direyen Zinoviev ve Kamenev'e üstün gelmek için Merkez Komite görevlerinden istifa etmekle tehdit etti.[19] 16 Ekim günü yapılan Merkez Komite toplantısında 10-2 oyla ayaklanma kararı alındı.[20]

Ekim Devrimi

değiştir
 
Lenin, 1917 yılında Rusya Geçici Hükümeti'nin devrildiği Ekim Devrimi sırasında tezahürat eden kalabalık bir işçi kitlesine hitap ediyor

Miladi takvime göre 7 Kasım 1917'de Bolşevikler Sankt-Peterburg'da geçici hükûmeti devirmek için harekete geçti. Smolni Enstitüsü'nde bulunan Lenin devrim talimatlarını buradan veriyordu. 10 bin kadar Kızıl Muhafız başkentteki stratejik mevkileri ele geçirdi. 8 Kasım'da Kışlık Saray ele geçirildi ve hükûmet düştü. Lenin II. Sovyetler Kongresi'nde Halk Komiserleri Konseyi (Sovnarkom / hükûmet) başkanı seçildi.

Lenin iktidarın alınmasıyla birlikte ilk iş olarak halkın barış taleplerine cevap vererek savaşan tüm devletlere ilhaksız ve tazminatsız bir barış önerisinde bulundu. Hemen ardından toprak kararnamesini yayımlayarak büyük mülk sahipliğini yasakladı ve azınlıktaki toprak aristokratlarının elindeki toprakların halkın çoğunluğunu oluşturan yoksul halk kitlelerine dağıtılmasını emretti.

Ülkenin geleneksel ve çağ dışı düzenden kurtarılması için bir dizi yeni karar aldı. Kilise ile devlet ve eğitim kurumlarını ayırarak laik düzeni getirdi. Kadınlar ile erkekler arasında siyasi ve sosyal alanda hak eşitliği sağladı. İşletmeler üzerinde işçi denetimi getirerek fabrikalarda yönetimi devralacak işçi konseyleri kurulmasını emretti. Bankaları ulusallaştırdı ve Çarlık döneminden kalma dış borçların ödenmesini reddetti. Büyük çoğunluğu batı Avrupa devletlerince işletilen maden ocaklarını da millileştirdi.

Lenin sınıfsal farklılıkların tamamen ortadan kalktığı eşit bir toplumsal düzenin ısrarlı savunucusuydu. Bu amaçla soyluluk unvanları kaldırılarak tüm vatandaşlar yasalar önünde eşit kabul edildi. Halk isyanının en önemli sebeplerinden biri olan ağır çalışma koşullarına çözüm olarak günlük çalışma süresini 8 saate indirdi. Çocuk işçi çalıştırılmasını kesin olarak yasakladı ve bu konuda eşi Nadejda Krupskaya'nın da çalıştığı ve kız kardeşi Maria Ulyanova'nın başkanlık ettiği Halk Eğitim Komiserliği'ne bağlı Çocuk Koruma Departmanı'nın kurulmasını sağladı. Yine Nadejda Krupskaya'nın öncülük ettiği, çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimi ve eğitiminde önemli rol üstlenecek Komsomol ve Pioner örgütlerinin oluşturulmasını destekledi.

"Komünizm, Sovyet iktidarı ile tüm ülkeye elektriğin ulaştırılmasıdır."[21] diyen Lenin, Rusya’nın her yerine elektrik götürülmesinin ve tarım ile sanayinin modernize edilmesinin önemini vurgulamıştır. "Sanayinin modern ve ileri teknoloji üzerinde örgütlenmesinin ve kent ile kırsal arasında bağlantı sağlayacak olan elektriğin yaygınlaştırılmasının kent ile kırsal arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağını, kırsaldaki kültür düzeyini yükseltmeye olanak sağlayacağını ve ülkenin en ücra köşelerinde bile geri kalmışlığı, cehaleti, yoksulluğu, hastalığı ve barbarlığı yok edeceğini köylülere göstermeliyiz."[22] Herkes için ücretsiz evrensel bir sağlık sistemi kurmak, kadınlara haklarını iade etmek ve okur yazar olmayan Rus halkına okuma yazma öğretmek konularında çok hevesliydi. Bu amaçla sadece çocuklar için değil yetişkinler için de eğitim kurumları oluşturulmasını emretti. İşçilerin hem temel ve teorik hem de mesleki eğitimi için rabfak (işçi fakülteleri) kurulmasını emretti. Ülkedeki tüm çocuklar için ücretsiz ve mecburi eğitim sistemi getirdi.[23] Ama Bolşevik hükûmetinin öncelikli eylemi Rusya’yı I. Dünya Savaşı’ndan çekip kurtarmaktı.

Brest Litovsk Antlaşması

değiştir

Almanların doğuya doğru sürekli ilerlemeleri tehdidiyle karşı karşıya kalan Lenin, Rusya’nın acilen bir barış antlaşması imzalaması gerekliliğini tartışmaya açtı. Buharin gibi diğer Bolşevik liderleri, savaşa devam etmenin Almanya’da devrim çıkartmanın bir yolu olduğunu savunuyorlardı. Uzlaşmaları yöneten Troçki her iki tarafın da toprak kazançlarını iade etmesi şartıyla bir barış antlaşması yapılmasını içeren orta yolu savunuyordu. Barış görüşmeleri başarısız olunca Almanlar ilerlemeye devam etti ve Rusya’nın batı topraklarının büyük bölümü işgal edildi. Bu durum karşısında Lenin’in savunduğu tez, Bolşevik liderlerinin çoğunluğunun desteğini kazandı. 3 Mart 1918'de Brest-Litovsk Antlaşması’nı imzalayan Lenin, Rusya’yı I. Dünya Savaşı’ndan çıkardı. Bu antlaşma sonucunda Rusya, Almanya'ya ve Osmanlı İmparatorluğu'na önemli toprakları geri vermek zorunda kaldı.

Bolşevikler, ilk dönemde Sosyalist Devrimci Parti'nin sol kanadıyla birlikte bir koalisyon hükûmeti kurdu ancak sosyalist devrimcilerin Brest-Litovsk Antlaşması'na karşı çıkıp muhalif partilerle birleşerek Bolşevik hükûmetini devirmeye çalışmasıyla bu koalisyon bozuldu. Lenin, bu çabalara karşı, muhalif partilerin bazı üyelerinin hapsedilmesini de içeren toptan bir karşı çıkmayla cevap verdi.

Bolşevikler, mecliste güçlü olan Sosyalist Devrimcilerin Almanya ile yapılan barışı desteklemeyerek Sovyet hükûmetinin aldığı kararları reddetmesi üzerine 19 Ocak'ta yapılan ilk oturumu Kızıl Muhafızları kullanarak kapattılar ve Sovyetlerin desteğinden dayanak aldılar. Bu tarihten itibaren, görüşleri Lenin'e ve Bolşeviklere uymayan parti ve gruplar düzenli olarak siyasal hayattan çıkarıldı ve süreklilik arz eden iç savaşlar bahane edilerek kurucu meclis kongreleri tekrar tekrar dağıtıldı.

1918’in başından itibaren Lenin, işçilerin kendi kendilerini yönetmeleri kavramına zıt ama uzmanlık ve verimlilik sağlayabilmek adına her kuruluşun başına tek bir kişinin geçmesi ve demokratik kurallara göre kuruluşu yönetmesi gerekliliği konusunda kampanya yaptı. S. A. Smith’in yazdığına göre: "İç savaşın sonuna doğru, 1917’deki fabrika komitelerince tanıtılan sanayi idaresinin demokratik idare tarzından eser kalmamıştı ancak hükûmet, bunun bir önemi olmadığını çünkü sanayinin artık işçi devletinin kontrolüne geçtiğini savunuyordu."

İlk istihbarat servisinin kuruluşu

değiştir
 
Lenin, Troçki ve askerlerle Kronstadt’da, 1921

Ekim Devrimi'nden sonra ülkede Sovyet iktidarını yıkabilmek için sabotaj ve saldırı faaliyetleri başladı. Bolşevikler hükûmeti karşı devrimcilerden korumak için Çeka (Rusça: ЧК) adını verdikleri Sovyetler Birliği'nin ilk güvenlik teşkilatını, istihbarat ve gizli servisini kurdular.[24]

Bolşevikler Ekim Devrimi'nin ertesinde yayılmaya başlayan karşı-devrimci faaliyetleri durdurmak için farklı taktikler uygulamak zorundaydı. Fransız Devrimi'ndeki devrim mahkemesi savcılarından Antoine Quentin Fouquier de Tinville gibi bir adama ihtiyaç duyan Lenin, 2 Aralık'ta yeni bir özel komiteyi kurdurmak için Askerî Devrimci Komitesi eski başkanı Felix Dzerzhinski'yi atadı. Sabotaj faaliyetleri ve karşı devrimle mücadele etmek için istisnaî yöntemlerin kullanılmasını emretti. İç savaştaki olağanüstü koşullarda Beyaz Terör'e ve bu terörün maddi ve manevi destekçisi emperyalist devletlerin saldırılarına karşı sert tedbirler alınmasını önerdi. "Savaş Komünizm"i olarak adlandırılan bu dönemde bazı özgürlükler geçici olarak kısıtlandı.

Feliks Dzerjinski 19 Aralık 1917'de Halk Komiserleri Konseyi toplantısında devlet dairelerinde sabotaj ve karşı-devrimci faaliyetler konusunda bir rapor sundu. Bu rapor Tüm Rusya Karşı-Devrim ve Sabotajla Mücadele Olağanüstü Komisyonu'nun (Rusça: Всероссийская чрезвычайная комиссия по борьбе с контрреволюцией и саботажем /Kısaca: Çeka) kuruluşunda bir teklif niteliği kazandı ve 6 Şubat 1922'de ilk Sovyet güvenlik, istihbarat ve gizli servisi Çeka kuruldu.

Lenin Sovyet devletinin güvenliği açısından her zaman Çeka’nın koruyucusu ve savunucusu oldu.[25] Çeka daha sonra NKVD ve nihayet KGB adını aldı.

Çar ailesi

değiştir

Bolşevikler devrik Çar II. Nikolay için bir mahkeme kurmayı planlamıştı. Lenin, Çar II. Nikolay'ın halka karşı işlediği suçlardan, özellikle toplu katliamlardan yargılanmasını istiyordu. Ancak 1918 Temmuz'unda Beyaz Ordu’nun kraliyet ailesinin tutulduğu Yekaterinburg'a ilerlemesi üzerine Sovyet komiser Sverdlov, yerel Sovyet'ten, Beyazlar tarafından ele geçirilmesindense devrik çarın infaz edilmesi için istekte bulundu. Çarın ve ailesinin öldürüldüğü olaya merkezî hükûmetin mi yoksa yerel Sovyet’in mi karar verdiği, tarihçiler arasında hâlâ bir tartışma konusudur. Ancak Yekaterinburg şehrinin düşme olasılığı üzerine Çarın Beyaz ordu askerleri tarafından kurtarılmasının sebep olacağı tehlike dikkate alınarak infaz kararını yerel Sovyetin almış olması ihtimali yüksekti. Zira Bolşevikler Kasım 1917'de iktidara gelmiş olmasına rağmen Çar ve ailesi Temmuz 1918'de infaz edilmişti.

Suikast girişimleri

değiştir
 
Sovyet sanatçı Vladimir Pçelin'in Lenin'in vurulma anını resmeden 1927 tarihli çalışması

Lenin iktidarı süresince pek çok kez silahlı saldırıya maruz kaldı. Karşı-devrimciler ya da Anti-Bolşevikler Sovyet hükûmetinin ancak Lenin'in ölümüyle düşeceğine inanıyorlardı. Bu amaçla ona suikast düzenlemekten hiç çekinmediler.

İlk olarak 14 Ocak 1918 günü Lenin’in aracına Petrograd’da silahlı saldırıda bulunuldu. Bir konuşmadan dönen Lenin ve İsviçreli komünist Fritz Platten aracın arkasında oturuyordu. Ateş edilmeye başlandığında "Platten, Lenin’i başından tutarak yatırdı… Platten’in eli, Lenin’i korumaya çalışırken sıyırıp geçen bir kurşun yarasıyla kan içinde kalmıştı."[26]

30 Ağustos 1918 günü, Sosyalist Devrimci Parti SR üyesi Fanya Kaplan, bir miting sonrası aracına giden Lenin’e yaklaştı ve adını haykırdı. Cevap vermek için dönen Lenin, suikastçının üç el ateşiyle yaralandı. Kurşunların ikisi omzuna, biri akciğerine isabet etti. Lenin, güvenlik nedeniyle hastane yerine Kremlin’e götürüldü; doktorlar, o dönemin tıp tekniğiyle kurşunları çıkarmanın çok tehlikeli olduğuna karar verdi. Fanya, Brest-Litovsk Antlaşması'nı imzalayarak Almanya'ya tavizler verdiği için Lenin'e suikast uyguladığını belirtti.

III. Enternasyonal

değiştir

1919 Mart ayında Lenin ve diğer Bolşevik liderler, tüm dünyadan gelen devrimci sosyalistlerle buluşarak Komünist Enternasyonal’i kurdu. Bu şekilde, daha geniş olan sosyal-demokrat hareketten ayrılmış olundu; ve artık komünist olarak nitelendirileceklerdi.[27]

Lenin I. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'nın pek çok ülkesinde sosyal-demokratların ve sosyalistlerin kendi ülkelerinde emperyalist savaşa bulaşan hükûmetlerini desteklemelerini eleştirerek sosyal-demokrat adını değersizleştirdi ve 1917 yılında açıkladığı Nisan Tezleri'nde Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin adının Komünist Parti olarak değiştirilmesini önerdi. Bu öneri kabul edildi, ancak parti resmi olarak 1918 yılının Mart ayında Komünist Parti adını aldı. 1919'da devrimin özellikle Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada yayılması amacıyla Komintern'i örgütlerken Marksist sosyal-demokratlara da parti adı ve izlenecek yol ve taktikler konusunda tercih yapmaları çağrısında bulundu. İtalya, Yunanistan, Fransa vs. pek çok Avrupa ülkesinde kurulan Komünist Partileri Komintern'e davet etti ve örgütlü mücadelenin önemine değindi. İdeolojik olarak Marksizm-Leninizm'i benimseyen partiler ülkelerinde devrimci mücadeleyi başlattı. Ancak 1919'da Almanya'daki devrim girişiminin başarısız olması ve Avrupa ülkelerindeki kapitalist hükûmetlerin sosyalizme karşı sert tedbirler alarak kalkan oluşturması Lenin'in devrimci mücadeleyi sömürge altındaki üçüncü dünya ülkelerine yöneltmesine sebep oldu. Lenin bu amaçla emperyalist devletlerin egemenliğindeki halklara bağımsızlık mücadelesi başlatmaları çağrısında bulundu. Yaşadığı dönemde Çin ve Moğolistan'da başlayan devrimci hareketler ölümünden sonra Kuzey Kore, Küba, Vietnam, Laos ve daha pek çok Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkesinde Leninist taktik ve yollarla sosyalistlerin iktidara gelmesini sağladı.

Rusya İç Savaşı dönemi

değiştir

Bu arada, Rusya’da iç savaş sürmekteydi. Çok geniş bir yelpaze içinde farklı görüşlere sahip siyasi hareketler ve destekçileri Sovyet hükûmetini devirmek için silaha sarılmıştı. Birçok taraf iç savaşa karışmış olsa da çarpışan iki önemli taraf komünistlerin Kızıl Ordusu ile monarşi taraftarlarının Beyaz Ordusuydu. Fransa, Büyük Britanya, ABD ve Japonya gibi yabancı güçler Beyaz Ordu'ya destek vermiş ve fiilen işgale katılmışlardı.[28] Rusya'nın mevcut durumundan istifade eden Polonya, Romanya ve Japonya da toprak kazanma amacıyla Rus topraklarını işgal etti. Bolşevikler bir yandan monarşi taraftarlarıyla diğer yandan yabancı işgalcilerle mücadele etmek zorunda kaldılar. Lenin'in yoksul Rusya halkları üzerinde etkili olan politikası Kızıl Ordu'ya katılımı artırdı ve 1920 yılında bilfiil 3 milyon kişi Kızıl Ordu saflarında savaşmakta idi. Leon Troçki tarafından komuta edilen Kızıl Ordu, 1921 yılında Beyaz Ordu'yu ve müttefiklerini yenerek iç savaşı kazandı. Emperyalist dostları ve komutanları tarafından yalnız bırakılan son Beyaz Ordu birlikleri de kaçarak ülkeyi terk etti.

Ancak bağımsızlığı 1918 yılında Lenin tarafından onaylanmasına rağmen Sovyet iktidarına düşmanlığını gizlemeyen Polonya ise Józef Piłsudski önderliğinde Rus topraklarına saldırınca 1920 yılında Sovyet-Polonya Savaşı patlak verdi. İç savaşta yorgun düşmüş Kızıl Ordu emperyalist batının desteğini alan Polonya'da yeterince başarı sağlayamayınca Sovyet hükûmeti 1921 yılı Mart ayında imzalanan antlaşma ile Belarus'un batı topraklarını Polonya'ya bırakmak zorunda kaldı ve bu şekilde Sovyet-Polonya sınırı çizildi. Sovyetler Birliği ancak 1939'da bu toprakları geri alabildi.

Leninizm ve uluslar meselesi

değiştir
 
Mikoyan, Stalin ve Ordzhonikidze (Tiflis, 1925)

Lenin, emperyalizmin şiddet eğilimi olduğunu savunuyor ve 1917 yılında kapitalist ve emperyalist güçlerin kontrolü altındaki ulusların koşulsuz olarak kendi kaderini tayin hakkına sahip olduğunu deklare ediyordu. Ancak iç savaşın yarattığı buhran, erken ölümü dolayısıyla iktidarının kısa sürmesi, emperyalist saldırılar gibi sebeplerden dolayı bu ilkeyi istediği şekilde uygulama imkânı bulamadı.

1920-1921 yıllarında, altı ulusal cumhuriyet Ukrayna, Belarus, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasındaki ilişkiler açık biçimde belirlenmiş değildi. Lenin bu birliğin sosyalist, enternasyonalist ilkelere uygun şekilde gönüllülük yolu ile uygulanmasını istiyordu. Lakin Sovyetler Birliği’nin kurulması sırasında, Komünist Parti saflarında yeşermeye başlayan Rus milliyetçiliği ile de mücadele etmek durumunda kaldı. Lenin bu tehlikeyi dikkate alarak büyük Rus şovenizmine karşı uyanık olma çağrısında bulundu. Lenin'e göre Sovyetler Birliği'ni iki önemli etken tehdit etmekteydi; bürokratik komünizm ve Rus şovenizmi. Rus milliyetçiliğine karşı diğer uluslarda hortlayacak milliyetçi saldırganlıklar sosyalist idealizmi mahvedebilirdi.

Gürcistan’ın birliğe katılım koşullarının müzakere edildiği dönemde politikaları yürüten, iç savaş sırasında da orada görev almış olan Gürcü asıllı Milliyetler Halk Komiseri Josef Stalin ve yine Gürcü asıllı Sorga Ordzhonikidze ikilisinin federasyona katılım koşullarını reddeden Gürcüler'e uyguladığı baskıları geç de olsa fark ederek engellemeye çalıştı. Stalin'in Rusya'nın otoritesini güçlendiren federasyon planını eleştirdi. Lenin, bu konudaki görüşünü “Ulusal sorunlar bastırılmamalı, çözülmeli” şeklinde açıkladı ve Gürcistan meselesi ile ilgili Lev Troçki’ye ve Stalin’in hazırladığı ve sadece Ermenistan ve Azerbaycan’ın kabul ettiği Özerkleştirme Tasarısı’nın düzeltilmesi için de Lev Kamenev’e SSCB’nin Kuruluşuyla İlgili Tasarı” isimli mektubu yazdı.

Sovyet projesinin Rusya Federasyonu’na katılma biçiminde değil, eşit cumhuriyetlerin birleşmesi biçiminde olması gerektiğini vurguladı. Bu şekilde bir birliğin amacının diğer ulusların kapitalist emperyalizmden korunmasına da hizmet edeceğini öngördü.

Ancak Lenin, hastalığı nedeni ile bu dönemde güçten düştü ve zamanla sağlığını tümden yitirdi. Daha önce yok etmeye söz verdiği ezen ulus şovenizmi, sürece yeniden hâkim oldu ve uluslar politikası, gönüllü olarak birliğe katılsa da Rusya'nın otoritesinin güçlenmesine karşı çıkanların asimilasyonu politikası biçiminde işledi.

 
Lenin, Komintern'de konuşma yaparken, 7 Ağustos 1920

Uzun yıllar süren savaş ve bu buhran dönemindeki sert tedbirleri içeren ekonomi politikası, 1921 yılındaki kıtlık ve düşman hükûmetlerin kuşatması sonucunda Rusya harap düşmüştü. En büyüğü Tambov Ayaklanması olan birçok köylü ayaklanması oldu. 1921 Mart’ında Kronstadt’ta denizcilerin isyanı üzerine Lenin, savaş komünizmi politikasını sanayii ve özellikle tarımı yeniden yapılandırmak için Yeni Ekonomi Politikası (Rusça: Новая экономическая политика [НЭП]) (NEP) ile değiştirdi. Bu yeni politika üretim ve gelişmeyi sabote edip piyasaya ürün sürülmesini engelleyerek kıtlık yaratanlara ve karaborsacılara karşı bir önlem olarak ortaya çıktı. Kırsal kesimde tarımsal üretimi kontrol edenlerin piyasaya serbestçe ürün vermelerini sağlamak amacıyla serbest ticarete izin verdi. Kısmi liberalleşme hareketi planlı sosyalist ekonomiye geçmeden önce toprak aristokratlarının ve fabrikatörlerin ekonomiyi daha da tahrip edip halkta infial yaratmalarına karşı bir tedbirdi. 1927 yılında NEP siyaseti yerini sanayileşme ve kolektivizasyona bıraktı.

SSCB'nin kurulması

değiştir

1921'de Bolşevikler Beyaz Terör'ü yenmeyi başararak iç savaşı sona erdirdiler. Belarus, Ukrayna, Orta Asya ve Kafkasya'daki cumhuriyetlerde de Bolşevikler yeni rejimi yıkmaya çalışan muhalifleri bertaraf etmeyi başardılar.

1922 yılında devletin federal yapısı konusunda tartışmalar yaşandı. Milliyetler Halk Komiseri olan Stalin tüm cumhuriyetlerin Rusya Federatif Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti içinde özerk nitelikte teşkilatlanmaları gerektiğini savunuyordu. Lenin buna şiddetle karşı çıkarak tüm cumhuriyetlerin eşit statüde, egemenlik haklarının korunduğu birleşik bir federasyon planı hazırladı. Plana göre her cumhuriyetin birlikten ayrılma hakkı vardı. Sonunda federasyonun oluşturulmasında Leninist ilkeler kabul edildi.

30 Aralık 1922'de Rusya Federatif Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin, Belarus SSC, Ukrayna SSC, Orta Asya ve Kafkas cumhuriyetleriyle birleşmesiyle Sovyetler Birliği resmen kuruldu.

Leninci politika anlayışının özgünlüğü

değiştir

Lenin dogmatik kuralları olmayan yeniliğe ve değişime açık bir siyasi anlayışa sahipti. Ülkenin mevcut koşullarına ve zamana göre değişim söz konusu olabileceği için komünizmin hem siyasal hem de ekonomik olarak statik, değişmez kurallarla değil, mevcut şartlara göre yeniden uyarlanarak tatbik edilmesi gerektiğini savunuyordu.

Leninizmin en dikkat çekici özelliği dönemin hemen hemen diğer bütün sosyalistlerinin savunduklarının aksine kendine has özelliklerinin olmasıydı. Örneğin Lenin Marksizm'i elekten geçirerek devrimci mücadeleyi reddeden ve iktidarın parlamenter yoldan alınması gerektiğini savunan Avrupalı hemen bütün sosyalistlerin aksine ısrarla devrimi savunan ender politikacılardan biriydi. 1905 Devrim hareketi başarısızlığa uğrasa da bu olay Lenin'i haklı çıkarır nitelikteydi. Ancak Lenin hareketin başarısızlığından kendini ve diğer sosyalist liderleri suçlayacak ve sorunun isyanı örgütleyip yönlendirememek olduğu gerçeğini kabul edecektir.

Lenin pek çok kez kendini yalnız bırakan, ama ısrarla savunduğu ve kabul ettirdiği ve en nihayetine doğruluğunu tasdik ettirdiği görüşlerle ön plana çıktı. Örneğin I. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'da kendi ülkesindeki mevcut hükûmetin savaş politikasına destek vermeyen tek sosyalist önderdi. Hükûmetlerinin saldırgan politikalarına destek veren II.Enternasyonal'deki sosyalist yoldaşlarını Marksizm'e ihanetle suçladı ve şiddetle eleştirdi. İsviçre'deki sürgünden döndükten hemen sonra partisine sunduğu Nisan Tezleri'nde de batılı yoldaşlarının ihanetini ileri sürerek sosyal-demokrasi kavramının önemini yitirdiği belirtti ve Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin adının Komünist Parti olarak değiştirilmesi gerektiğini savundu. Şubat Devrimi'nin ardından iktidarı alanların bu devrimi burjuva hareketine çevirdiklerini ileri sürdü ve mevcut hükûmetin yoksul halk kitlelerinin taleplerini karşılamasının imkânsızlığını vurguladı. Bu tezlerde yine arkadaşlarının çekingenlikle kabul ettiği sosyalist devrim çağrısı yaptı.

Ekim 1917'de Merkez Komite toplantısında Bolşevik yoldaşları Grigori Zinovyev ve Lev Kamenev'in maceracılık suçlamalarına ve hatta Lev Trotski'nin ilk başlardaki muhalefetine karşın ayaklanma kararının alınmasını ısrarla savundu. 1918 Mart ayında Almanya'nın saldırısının tüm devrimci kazanımları bertaraf edeceğini fark ederek Brest-Litovsk Barış Antlaşması'nın derhal imzalanması gerektiğini savunan tek kişi de kendiydi. Ancak Lenin'i ve Leninizm'i daha değerli kılan kendinin ısrarla savunduğu, yoldaşlarının ise reddettiği bu kararların sosyalist devletin kurulması ve geliştirilmesinde hayati bir öneme sahip olduğu gerçeğiydi. Önceleri Lenin'e muhalefet eden ancak bir süre sonra alınan kararların doğruluğunu fark ederek Lenin'e hak veren Bolşevikler bu sayede Leninizm'in özgünlüğünü de kanıtlamış oluyorlardı. Zira Leninizm terimini ilk kullanan da birçok kez Lenin'in görüşlerini eleştiren ancak daha sonra doğruluğunu kabul etmek zorunda kalan Grigori Zinovyev oldu.

Lenin'e göre politika dost ile düşman arasında ayırım gözetme sanatıydı. Ona göre parlamenter sistem halkın ihtiyaçlarına cevap veremediğinde ve önemini yitirdiğinde devrim kaçınılmaz olurdu. Halkı sefalet ve açlığa mahkûm eden kapitalizme karşı her türlü mücadelenin evla olacağını savunan Lenin, ülkenin asalaklardan, kapitalistlerden, soytarı sözde aydınlardan, fabrikatörlerden, yoksul köylüleri kene gibi kemiren toprak aristokratlarından temizlenmesi gerektiğini savunuyordu. Demokrasi kavramını da farklı bir şekilde yorumlayan Lenin, burjuva için mi yoksa halk için mi demokrasi sorusunu yönelterek, burjuvazi için demokrasinin kendi çıkarlarını güvence altına aldığı ve halkı özgürlük palavralarıyla kandırdığı bir terimden öteye gidemeyeceğini söyledi. Kapitalizmin egemen olduğu ülkelerde elit bir kesimin zenginliğini muhafaza edebilmek için özgürlük kavramını, propagandasına dini de alet ederek yoksul halk kitlelerini cennet vaadiyle kandırıp, bu dünyanın nimetlerini bencilce sömürmek ve paylaşımı reddetmek için sık sık kullandığını iddia etti. 20. yüzyılın başlarında Rusya'nın ve dünyanın yaşadığı trajediler karşısında savunduklarının haklılığını kanıtlayan Lenin, politikanın bir savaş alanı olduğunu ve halkın adil bir düzene kavuşabilmesi için bu savaş alanında mücadelenin kaçınılmaz olduğunu vurguluyordu.

Lenin'in politik manevraları da ekonomik alanda ve dış politikada dikkat çekiyordu. Örneğin iç savaşın yarattığı yıkımın onarılması için sosyalist politikadan kısmen ödün vererek 1921'de NEP'i uygulamaktan hiç çekinmedi. Bu politikanın henüz tamamen bertaraf edilmemiş fabrikatörlerin ve toprak aristokratlarının gelişimi sabote etmelerine karşı bir önlem olarak alındığını belirtti. Nitekim bu taktik kulakların yarattığı kıtlığın önüne geçmekte son derece başarılı oldu. Dış politikada ise Avrupa'da yaşanan gelişmeleri dikkate alarak komünizmin yayılması için verilen mücadelenin yönünü ve niteliğini değiştirmekten de hiç çekinmedi. 1919 yılında Almanya'daki Spartaküs hareketinin yenilgiye uğratılması ve sosyalist yoldaşları Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'in hunharca katledilmesi üzerine Marks'ın öngördüğü devrim için batı Avrupa'da henüz koşulların elvermediğini fark ederek mücadelenin yönünü emperyalist devletlerin egemenliğindeki sömürge ülkelerine çevirdi. Bu amaçla özellikle Güneydoğu Asya, Ortadoğu ve Latin Amerika ülkelerindeki halklara bağımsızlık çağrısı yaptı. Hindistan, Türkiye, Çin, Meksika gibi ülkelerde başlayan ve zamanla tüm üçüncü dünya ülkelerine sıçrayan bağımsızlık mücadeleleri bazı ülkelerde sosyalizmden farklı da olsa Moskova'nın desteğiyle batının emperyalist hegemonyasından kurtulmuş yeni hükûmetlerin kurulmasını sağladı.

Yaşamının son yılları

değiştir

Lenin'in sağlığı, devrim ve savaşın getirdiği gerginlik sonucu oldukça zarar görmüş; suikast girişiminde aldığı yaralar sağlık durumunu daha da kötüye götürmüştü. Kurşun hâlâ boynunda idi ve omuriliğe yakın durduğu için, o günün tıp tekniğiyle çıkarılması mümkün değildi. 1922 Mayıs’ında ilk defa felç geçirerek sağ tarafı kısmen felçli kalan Lenin’in hükûmetteki rolü giderek azaldı. Aynı yılın aralık ayında geçirdiği ikinci felçten sonra aktif politikadan çekildi. 1923 Mart’ında geçirdiği üçüncü felcin sonrasında konuşma yeteneğini de yitirerek ölene kadar yatağa bağımlı kaldı.

İlk kez felç geçirdikten sonra, hükûmet ile ilgili bazı yazıları eşine dikte ettirdi. Bunların arasında en ünlüsü Lenin'in vasiyetidir. Bu vasiyette, başta Josef Stalin olmak üzere önde gelen komünistleri eleştiriyordu. 1922 yılı Nisan ayından itibaren Komünist Parti Genel Sekreteri olan Stalin'in eline sınırsız bir otoritenin geçtiğini söyledi ve yoldaşların Stalin’i bu görevden uzaklaştırmak için bir yol aramalarını önerdi. Bunun dışında 1922 yılından ölümüne kadar Militan Materyalizmin Önemi Üzerine, "Kamenev'e mektup", "Özerkleştirme" Üzerine, "İşbirliği", "Daha Az, Daha İyi" gibi çeşitli yazılar kaleme aldı.

Lenin, vasiyetinde Sovyetler Birliği'ne yönelik yıkıcı nitelikte özellikle iki tehlikeye karşı dikkat edilmesi çağrısında bulundu. Bunlar; Büyük Rus şovenizmi ve bürokratik sosyalizmdi. Büyük Rus şovenizmi, çokuluslu devletin halklarının sosyalist ideolojiye ve birlik politikasına yönelik isyankar tavırlar sergilemelerine sebep olabilirdi. Bu nedenle milliyetçi ve şovenist politikaların enternasyonalist amaçları gölgelememesi gerektiğini belirtti. Bürokratik yozlaşmanın da sosyalist sistem için ciddi bir tehlike olabileceğini, ekonomik kalkınmaya zarar vermemesi için devletçi politikalarda bürokrasinin engelleyici bir unsur olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Ülke yönetiminde de partinin önde gelen isimleri arasındaki çatışmanın yıkıcı olabileceğini belirterek kolektif liderliğin önemini vurguladı.

Lenin’in ölümünden sonra eşi Nadejda Krupskaya, 1924 Mayıs’ındaki 13. Parti Kongresi’nde okunmak üzere vasiyeti Merkez Komite Sekretaryasına teslim etti. Vasiyet o dönemde partide etkili olan Grigori Zinovyev, Lev Kamenev ve Josef Stalin'i zor durumda bıraktı. Partide Lenin'in büyük otoritesi ve saygınlığı metnin örtbas edilmesi ihtimalini imkânsız kılıyordu. Ancak Lev Trotski'ye karşı iktidar mücadelesi veren Zinovyev, Kamenev ve Stalin; ellerini zayıflatmak da istemiyordu. Bu durumda Merkez Komite toplanacak[29] ve metnin 13. Kongre delegelerine not tutmamaları ve metinden kongrede bahsetmemeleri şartıyla okutulmasına karar verildi. Lenin'in eşi Krupskaya karara karşı çıksa da sonuç değişmedi. Metin, delegeler tarafından ayrı ayrı okundu. Bu durum Lenin'in beklediği iddia edilen etkiyi yaratmadı. Stalin Genel Sekreterliğe devam etti. Lenin'in eşi Krupskaya da bir süre sonra Stalin'e yönelik muhalefetinden vazgeçerek onu destekledi. Ancak vasiyet Sovyetler Birliği'ne düşman olan kapitalist devletler için bir fırsat oldu. Nitekim vasiyetin bir kısmı ilk olarak 1926 yılında Max Eastman tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde yayımlandı;[30] Troçki ise partiden tasfiye edilip sürgüne gittiği dönem içerisinde 1934 yılında metni yayımlattı.

 
Lenin'in cenazesi Gorki'den Moskova'ya götürülüyor.

Lenin 21 Ocak 1924 günü akşam saat 18.50'de, 53 yaşında öldü. Lenin’in ölüm sebebi için yapılan resmî açıklama serebral arteriyoskleroz ya da dördüncü bir inme idi. Ancak Lenin’i tedavi etmeye çalışan 27 doktorun yalnız sekizi otopsi raporunda bu sonuca vardığı için, ölümü ile ilgili başka teoriler de ortaya atıldı.[31][32] Tarihçilerin büyük çoğunluğu ölüm sebebinin, suikast neticesi boynunda kalan kurşunun neden olduğu bir felç olduğu konusunda hemfikirdir.

Devrimin lideri ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu Lenin'in ölümüyle ülkede bir hafta sürecek yas ilan edildi. Birkaç günde yaklaşık bir milyon kişi liderin naaşı önünde saygıyla eğildi.[33] Leonid Krasin'in önerisiyle tahnit edilen naaşı 27 Ocak 1924 tarihinde düzenlenen büyük bir cenaze töreniyle Moskova Kızıl Meydan'a inşa edilen Lenin Mozolesi’ne konuldu. Lenin’in ölümünden üç gün sonra devrimin simgesi Sankt-Peterburg şehrinin adı Leningrad olarak değiştirildi. SSCB, 1991 yılında dağılana kadar şehir bu isimde kaldı. 1991 yılında ismi tekrar Sankt-Peterburg olan şehrin bulunduğu bölge (Rusça: Oblast) ise hâlen resmî olarak Leningrad Oblastı adını taşımaktadır. Lenin'in doğduğu şehir olan Simbirsk şehrinin adı da ölümünden hemen sonra Ulyanovsk olarak değiştirildi. Bu şehir Lenin'in anısına hâlen Ulyanovsk olarak adlandırılmaktadır.

Ölümünden sonra

değiştir
 
Lenin'in Sendikalar Evi'ndeki cenazesini konu alan Isaak Brodski'nin 1925 yılına ait tablosu.

Lenin'in korunan naaşı Moskova'nın merkezinde Kızıl Meydan'daki Lenin Mozolesi'nde sürekli olarak ziyarete açık tutulmaktadır.

Ölümünden hemen önce belirttiği, kendi için anıt yapılmaması isteğine rağmen[kaynak belirtilmeli] Lenin adı, ilk proleter devletin kurulmasındaki dehası ve Stalin'in yarattığı kült nedeniyle zaman içinde dinsel tapınmaya yakın sayılacak mertebeye ulaşmıştı. 1980'lere gelindiğinde Sovyetler Birliği’nde her önemli şehrin merkezinde bir Lenin heykeli, merkeze yakın bir Lenin caddesi ve Lenin meydanı, tüm şehre dağılmış yirmiye yakın irili ufaklı büst ve heykel bulunuyordu. Kolektif çiftliklere, nişanlara, buğday hibridlerine ve hatta bir asteroide Lenin’in adı verilmişti. Çocuklara ana okulu çağından itibaren "Lenin Dede" hakkında öyküler anlatılıyordu. Adına ödüller verildi. 1930 yılında adına verilmeye başlanan Lenin Nişanı 431.418 kez verildi.

Mihail Gorbaçov'un döneminde izlenen restorasyon ve revizyonizm politikaları sonucu 1986 yılından itibaren Sovyetler Birliği’nde komünist rejimin çözülmesi, Sovyet cumhuriyetlerinde Lenin’e duyulan saygının emperyalist basın-yayın organları tarafından antikomünist propaganda ile azalttırılmasına yol açtı. Ancak halkın büyük bir kısmı için hala önemli olarak görülür.[34] Ayrıca tüm dünya Marksistleri açısından fikri ve pratik lider olarak özel yer tutmaktadır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Doğu Avrupa’da sosyalizme geçmiş halk cumhuriyetlerinde, özellikle de Ukrayna'da bulunan heykellerinin çoğu kaldırılmış olsa da Rusya, Belarus, Moldova, Kazakistan ve Kırgızistan'da[35] büyük bir kısmı hâlâ durmaktadır. Sovyetler Birliği'nin yardımıyla bağımsızlık kazanmış olan Vietnam, Laos,[36] Kuzey Kore,[37] Hindistan ve Küba'da da pek çok Lenin heykeli ve büstü bulunmaktadır. Ayrıca Almanya, ABD, Gürcistan ve Litvanya'da da Lenin heykelleri mevcuttur.[35] Son dönemlerde bazı ülkelerde ise Lenin'in şahsiyetine olan ilgi daha da artmış ve onun adına yeni anıtlar inşa edilmiştir. 2014 yılında Ukrayna'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş olan de facto bölgeler Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri'nde,[38] Venezuela,[39] Belarus,[40] ve Rusya'da Lenin adına yeni heykel ve büstler dikilmiştir.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Leningrad şehri orijinal adı olan St. Petersburg’a dönse de, çevresindeki Leningrad Oblast'ın adı değişmedi. Lenin’in doğum yeri olan Ulyanovsk’ta oturanlar şehrin adının yeniden Simbirsk olarak değişmesine karşı çıkarak başarılı oldu. Lenin’in naaşının toprağa verilmesi, son yıllarda Rusya’da sürekli gündemde bir konu hâline gelse de Komünist Parti'nin muhalefeti ve iktidardaki Birleşik Rusya Partisi'nin bu konuda çekingen davranması liderin naaşının korunmasında etkili olmaktadır.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Lenin ile ilgili Rusya'da pek çok anket yapıldı. Kamuoyu Vakfı olan FOM araştırma şirketinin 1999 yılında yaptığı bir ankete göre Rusların %65'i Lenin'in tarihi rolü hakkında pozitif bir değerlendirmede bulunurken, %22'si negatif bir değerlendirme yapmış, %13 ise kararsız olduğunu belirtmiştir.[41] Levada Araştırma Merkezi'nin 22 Nisan 2001'de Lenin'in 131. doğum yıldönümü kutlamalarında açıkladığı bir anket sonucuna göre ise Rus halkının %70'i Lenin'in iktidarı süresince uyguladığı politikaların o dönemin koşullarına göre uygun olduğunu belirtmiştir.[42]

VTSIOM araştırma şirketinin 2016 yılında yaptığı bir ankette ise Rus halkına "Lenin'e sempati duyuyor musunuz" sorusu yöneltilmiş ve halkın %63'ü Lenin'i seviyorum cevabı verirken %23'ü sevmediğini ifade etmiştir. %14 ise bu konuda görüş bildirmemiştir.[43] Yine VTSIOM araştırma şirketinin yaptığı başka bir ankette halka "Lenin, Rus halkının çıkarları doğrultusunda mı hareket etmiştir" sorusu yöneltilmiş ve %65 halkın çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini söylerken, %8 sadece Rusya'daki azınlıkların lehine, %15 ise belirli bir imtiyazlı zümre için çalıştığını belirtmiştir. Halkın %12'si ise bu konuda yorum yapmanın zor olduğunu ifade etmiştir.[43]

İdeoloji

değiştir
 
Lenin. (1919)

Marksizm ve Leninizm

değiştir

Lenin dindar bir Marksistti [44] ve ilk kez 1904'te Martov tarafından "Leninizm" olarak adlandırılan kendi Marksizm yorumunun yegâne özgün ve Ortodoks olduğuna inanıyordu.[45][46] Onun Marksist bakış açısına göre, insanlık sonunda saf komünizme ulaşacak, sömürü ve yabancılaşmadan kurtulmuş, kendi kaderini kontrol eden ve " herkesten kendi isteğine göre " kuralına uyan, devletsiz, sınıfsız, eşitlikçi bir işçi toplumu haline gelecekti. yeteneği, herkese ihtiyacına göre." [47] Volkogonov'a göre Lenin "derinden ve içtenlikle" Rusya'yı koyduğu yolun nihayetinde bu komünist toplumun kurulmasına yol açacağına inanıyordu.[48]

Lenin'in Marksist inançları, onu, toplumun mevcut durumundan doğrudan komünizme geçemeyeceği, öncelikle bir sosyalizm dönemine girmesi gerektiği ve bu nedenle asıl kaygısının Rusya'yı sosyalist bir topluma nasıl dönüştüreceği görüşüne götürdü. Bunu yapmak için, burjuvaziyi bastırmak ve sosyalist bir ekonomi geliştirmek için bir "proletarya diktatörlüğünün" gerekli olduğuna inanıyordu.[49] Sosyalizmi " üretim araçlarının toplumsal olarak sahiplenildiği medeni bir kooperatifler düzeni" olarak tanımladı [50] ve bu ekonomik sistemin bolluk toplumu yaratana kadar genişletilmesi gerektiğine inandı.[47] Bunu başarmak için, kendi deyimiyle "tüm vatandaşların" "devletin kiralık çalışanları" haline gelmesiyle, Rus ekonomisini devlet kontrolü altına almayı temel kaygısı olarak gördü.[51] Lenin'in sosyalizm yorumu merkezi, planlı ve devletçiydi, hem üretim hem de dağıtım sıkı bir şekilde kontrol ediliyordu. Devletin ekonomik ve politik merkezileşmesini sağlamak için ülke çapındaki tüm işçilerin gönüllü olarak katılacağına inanıyordu.[52] Bu şekilde, üretim araçları üzerinde "işçilerin denetimi" çağrısı, işletmelerin doğrudan işçileri tarafından denetlenmesine değil, tüm işletmelerin bir "işçi devleti" denetimi altında işletilmesine atıfta bulunuyordu.[53] Bu, bazılarının Lenin'in düşüncesinde birbiriyle çelişen iki tema olarak algıladığı şeyle sonuçlandı: popüler işçi kontrolü ve merkezi, hiyerarşik, zorlayıcı bir devlet aygıtı.[54]

1914'ten önce, Lenin'in görüşleri büyük ölçüde ana akım Avrupa Marksist ortodoksluğuyla uyumluydu.[44] Marksist olmayan çağdaş filozof ve sosyologların fikirlerini benimseyen Marksistlerle alay etmesine rağmen,[55] kendi fikirleri yalnızca Rus Marksist teorisinden değil, aynı zamanda Rus devrimci hareketinden, daha geniş fikirlerden de etkilenmiştir.[56][57] Fikirlerini, savaş, kıtlık ve ekonomik çöküşün ortasında Rusya'yı yönetmenin pragmatik gerçekleri de dahil olmak üzere değişen koşullara göre uyarladı.[58][59] Leninizm geliştikçe, Lenin yerleşik Marksist Ortodoksiyi gözden geçirdi ve Marksist düşüncede yenilikler getirdi.[44]

Lenin, özellikle Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması olmak üzere teorik yazılarında, Marx'ın ölümünden bu yana kapitalizmdeki gelişmeler olarak gördüğü şeyleri tartıştı; ona göre, tekelci devlet kapitalizminin yeni aşamasına ulaşmıştı.[60] Rusya ekonomisine köylülüğün hakim olmasına rağmen, Rusya'da tekelci kapitalizmin varlığının, ülkenin sosyalizme geçmek için yeterince maddi olarak gelişmiş olduğu anlamına geldiğine inanıyordu.[61] Leninizm, Marksizmin diğer varyantlarından daha mutlakıyetçi ve doktriner bir bakış açısı benimsedi [44] ve kendini özgürlükçü vizyonunun duygusal yoğunluğuyla ayırdı.[62] Ayrıca, proletaryayı devrime götürebilecek bir öncünün rolünü vurgulayarak [62] öne çıktı ve devrimci bir araç olarak şiddetin rolünü yükseltti.[63] Bertrand Russell, 1920'de Lenin'le yaptığı görüşmede şunları söyledi: "O (Lenin) mutlak ortodoksluğa sahipti. Bir önermenin Marx'tan bir metin alıntılanarak kanıtlanabileceğini düşünüyordu. Marx'ta doğru olmayan her şey olabilirdi." [64]

Demokrasi ve ulusal sorun

değiştir

Lenin, kapitalist ülkelerin temsili demokrasisinin "burjuvazinin diktatörlüğünü" sürdürürken demokrasi yanılsaması verdiğine inanıyordu ; Amerika Birleşik Devletleri'nin temsili demokratik sistemini anlatırken, her ikisi de Amerikan proletaryasını sömüren "kurnaz multimilyonerler" tarafından yönetilen "iki burjuva partisi arasındaki muhteşem ve anlamsız düellolara" atıfta bulundu.[65] Bir değer olarak özgürlüğe karşı genel bir antipati sergileyerek [66] ve işçileri kapitalist sömürüden kurtarmadığı için liberalizmin özgürlüklerinin hileli olduğuna inanarak liberalizme karşı çıktı.[67]

Lenin, "Sovyet hükümetinin en demokratik-burjuva cumhuriyetten milyonlarca kat daha demokratik olduğunu" ilan etti, ikincisi basitçe "zenginler için bir demokrasi" idi.[68] "Proletarya diktatörlüğünü" demokratik olarak görüyordu, çünkü Sovyetlerin temsilcilerinin seçilmesini, işçilerin kendi memurlarını seçmesini ve tüm işçilerin düzenli rotasyonunu ve devlet idaresine katılımını içerdiğini iddia ediyordu.[69] Lenin'in bir proletarya devletinin neye benzemesi gerektiğine dair inancı yine de Marksist ana akım tarafından benimsenen inançtan sapmıştır; Kautsky gibi Avrupalı Marksistler, proletaryanın çoğunluğa sahip olduğu, demokratik olarak seçilmiş bir parlamenter hükûmet tasavvur ederken, Lenin, burjuvazinin herhangi bir girdisini dışlayan güçlü, merkezi bir devlet aygıtı çağrısında bulundu.[62]

Lenin enternasyonalistti ve dünya devriminin keskin bir destekçisiydi, ulusal sınırları modası geçmiş bir kavram ve milliyetçiliği sınıf mücadelesinden uzaklaştıran bir kavram olarak görüyordu.[70] Sosyalist bir toplumda dünya uluslarının kaçınılmaz olarak birleşeceğine ve tek bir dünya hükûmetiyle sonuçlanacağına inanıyordu.[71] Bu sosyalist devletin merkezi, üniter bir devlet olması gerektiğine inanıyor ve federalizmi bir burjuva kavramı olarak görüyordu.[72] Lenin, yazılarında anti-emperyalist fikirleri benimsedi ve tüm ulusların "kendi kaderini tayin hakkını" hak ettiğini belirtti.[73] Ulusal kurtuluş savaşlarını destekledi, bu tür çatışmaların bir azınlık grubunun sosyalist bir devletten kopması için gerekli olabileceğini kabul etti, çünkü sosyalist devletler "kutsal veya hatalara veya zayıflıklara karşı sigortalı" değiller.[74]

1917'de iktidara gelmeden önce, etnik ve ulusal azınlıkların bağımsızlık çağrılarıyla Sovyet devletini yönetilemez hale getireceğinden endişeliydi; tarihçi Simon Sebag Montefiore'ye göre Lenin, Stalin'i "her ikisini de vermek zorunda kalmadan özerklik ideali ve ayrılma hakkı sunan bir teori" geliştirmeye teşvik etti.[72] İktidarı ele geçiren Lenin, azınlık etnik gruplarını Rus İmparatorluğu'nda kalmaya zorlayan bağların kaldırılması çağrısında bulundu ve onların ayrılma haklarını savundu, ancak aynı zamanda proletarya enternasyonalizmi ruhuyla derhal yeniden birleşmelerini bekledi.[75] Bu birliği sağlamak için askerî güç kullanmaya istekliydi ve Ukrayna, Gürcistan, Polonya, Finlandiya ve Baltık ülkelerinde oluşan bağımsız devletlere silahlı saldırılarla sonuçlandı.[76] Lenin'in hükûmeti ancak Finlandiya, Baltık ülkeleri ve Polonya ile olan çatışmaları başarısızlıkla sonuçlandığında, onların bağımsızlıklarını resmen tanıdı.[77]

Kişiliği ve Özellikleri

değiştir
 
Lenin, Moskova'nın Sverdlov Meydanı'nda, yanında Leon Troçki ve Lev Kamenev'le birlikte kalabalığa konuşuyor, Mayıs 1920

Lenin kendisini kaderin adamı olarak görüyordu ve davasının doğruluğuna ve devrimci bir lider olarak kendi yeteneğine sıkı sıkıya inanıyordu. Biyografi yazarı Louis Fischer, onu "radikal değişim ve maksimum ayaklanma aşığı" olarak tanımladı, kendisi için "hiçbir zaman ortası olmayan bir adamdı. O ya ya da siyah ya da kırmızı abartıcıydı".[78] Lenin'in "disiplinli çalışma konusundaki olağanüstü kapasitesinin" ve "devrimci davaya bağlılığının" altını çizen Pipes, onun oldukça karizma sergilediğini kaydetti.[79] Benzer şekilde Volkogonov, "Lenin'in kişiliğinin gücüyle insanlar üzerinde bir etkiye sahip olduğuna" inanıyordu.[80] Tersine, Lenin'in arkadaşı Gorki, "kel kafalı, tıknaz, sağlam bir kişi" olarak fiziksel görünümüyle komünist devrimcinin "fazla sıradan" olduğunu ve "lider izlenimi" vermediğini yorumladı.[78]

Albert Einstein 1929'da Lenin hakkında şunları yazmıştı: “Sosyal adaleti uygulamak için tüm gücünü kişiliğinden tam bir fedakarlıkla kullanan bir adama Lenin'e saygı duyuyorum. Onun yöntemi bana uygun görünmüyor. Ama kesin olan bir şey var ki, onun gibi insanlar, insanlığın vicdanının koruyucusu ve yenileyicisidir.[81]

Lenin hakkında anı kaynaklarından alıntı yaparak "Komplocu" adlı bir kitap yazan İngiliz tarihçi Helen Rappaport, onu günlük yaşamda "zorlayıcı", "dakik", "temiz" ve "çok temiz" olarak tanımladı. Aynı zamanda, "Lenin takıntılıydı", "çok otoriterdi, çok katıydı ve fikirleriyle anlaşmazlığa tahammülü yoktu." "Arkadaşlık onun için ikinci plandaydı." Rappaport şunu belirtiyor: “Lenin alaycı bir oportünistti, parti taktiklerini koşullara ve siyasi kazanca göre değiştiriyordu. Belki de bu onun bir taktikçi olarak olağanüstü yeteneğiydi.” “Acımasız ve zalimdi, insanları kendi amaçları uğruna utanmadan kullanıyordu” [82]

İngiliz yazar Arthur Ransome onu şöyle tanımladı: “Lenin, yaşama sevgisiyle beni etkiledi. Aynı neşeli mizaca sahip, benzer kalibrede başka birini hatırlamıyordum. Sandalyesinde bir o yana bir bu yana sallanan, şu ya da bu şakaya gülen bu kısa boylu, kel, buruşuk adam, bir soru sormak için sözünü kesen herkese ciddi tavsiyeler vermeye her an hazırdı, bu tavsiye o kadar sağlam temellere dayanmaktadır ki, takipçilerini herhangi bir emirden çok daha büyük bir motive etme gücüne sahipti. Onun kırışıklıkları kaygıdan değil, kahkahadan kaynaklanıyor".[83]

İngiliz diplomat Bruce Lockhart onu şöyle tanımladı: “Lenin, onu gördüğüm ilk andan itibaren üzerimde güçlü bir izlenim bıraktı. Ve bugün bile, daha fazla bilgi olsa bile, Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiğim ve daha sonra bir İngiliz Ajanının Anıları adlı kitabımda özetlediğim raporlardaki yüksek notu hakkında çok az şey değiştirebilirdim. Geniş alnı ve hafif Moğol göz şekli dışında görünüşünde göze çarpan hiçbir şey yoktu. Takım elbisesi gevşek bir şekilde sarkıyordu ve kravatı neredeyse her zaman dikkatsizce bağlanıyordu. Başını geriye atmış ve başparmaklarını rahatça yeleğinin kol deliklerine sokmuş şekilde ayakta durmayı seviyordu. Şiddetli soğuklar dışında, başına her zaman bir işçi şapkası takardı. Sakin ve dengeli, sürgünde iyi bir ruh hali içinde katlandı, Sibirya'da balık tutmayı ve avlanmayı, İsviçre'de yürümeyi ve bisiklete binmeyi seviyordu. Lenin mizahı takdir ediyordu, bazen oldukça sert bir şekilde kendi kendine şaka yapmayı seviyordu ve insani hiçbir şey ona yabancı değildi. Bir satranç oyununu kaybederse çok üzülebilirdi. Sanat sevgisi bakımından sıradan bir insandan hiçbir farkı yoktu. Rus klasiklerini modern Sovyet edebiyatına tercih ediyordu, Mayakovski'yi sevmiyordu, klasik müzikten, özellikle de Beethoven'dan hoşlanıyordu, ancak nadir istisnalar dışında tiyatroda sıkılmıştı. 1917'ye gelindiğinde Lenin, kendisine gereksiz ve önemsiz görünen her şeyi bir kenara bırakarak tamamen devrimci mücadeleye odaklandı. Her koşulda konsantre olabiliyordu, gürültü bile onu rahatsız etmiyordu. Onu, Sovyetler Birliği tarihinin en kaotik Sovyetler Kongresi'nin ortasında, tarafsız bir şekilde bir kağıt parçasına bir şeyler yazarken gördüm. Lenin, diğer diktatörlerin kendilerini çevrelemekten hoşlandıkları ışıltı ve gösterişin farkında değildi ve en azından 1918'de sıradan halkın erişimine açıktı. Tüm komünistler gibi o da, en acımasız olanı bile, sonun araçları haklı çıkardığına inanmasına rağmen, tanıştığı birkaç yabancıya karşı şaşırtıcı derecede dürüsttü. Bu, Sovyetler Birliği'nin mevcut liderleriyle tam bir tezat oluşturuyordu. Hatırladığım kadarıyla geleceğe dair tahminlerinde nadiren yanılıyordu. Lenin hiçbir zaman kabalık noktasına gelmemiş ve muhatabının sözünü kesmemiştir. Evet, acımasız ve zalim olabilirdi ama onun zulmü kişisel değildi, nihai hedefe bağlıydı. Bana öyle geliyor ki kişisel intikamın ne olduğunu bile bilmiyordu. 1918'de Lenin'in, bugün hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolacak birçok entelektüeli bağışladığını biliyorum."[84]

Ekim Devrimi'nin zaferinden sonra, Lenin ve Krupskaya kısa süreliğine National Hotel'in odalarından birini işgal ettiler, ancak kısa süre sonra çift Kremlin'de oldukça mütevazı beş odalı tek yatak odalı bir daireye taşındı. Vladimir İlyiç, daireye Kremlin depolarında bol miktarda tutulan pahalı mobilya ve halıları döşemeyi kategorik olarak reddetti. Lenin'in yaşamının son yıllarında, daha geniş bir eve taşınması veya yaşadığı apartman dairesinde büyük tadilatlar yapılması için teklifler yapılmaya başlandı ve bunu mümkün olan her şekilde reddetti. Ancak bunların Lenin tatildeyken gizlice organize edilmesi gerekiyordu. Amerikalı tarihçi Adam Ulam'a göre Lenin, iktidara geldikten sonra genel olarak çok mütevazı bir yaşam sürdü.[85]

Tarihçi ve biyografi yazarı Robert Service, Lenin'in Çarlık yetkililerine karşı güçlü bir nefret besleyen son derece duygusal bir genç adam olduğunu ileri sürdü.[86] Service'e göre Lenin, Marx, Engels ve Çernişevski gibi ideolojik kahramanlarıyla "duygusal bir bağ" geliştirdi, onların portreleri vardı [86] ve özel olarak kendisini Marx ve Engels'e "aşık" olarak tanımlıyordu. Lenin'in biyografi yazarı James D. White'a göre Lenin, onların yazılarını "sorgulanması değil inanılması gereken" "kutsal kitap", "dini bir dogma" olarak değerlendirdi.[87] Volkogonov'a göre Lenin, Marksizmi "mutlak gerçek" olarak kabul etti ve buna göre "dini bir fanatik" gibi davrandı.[80] Benzer şekilde Bertrand Russell, Lenin'in "Marksist müjdeye sarsılmaz bir inanç sergilediğini düşünüyordu.[78] Biyografi yazarı Christopher Read, Lenin'in "meşruiyetlerini popüler emirlerden değil, doktrinlerinin hakikatinden alan teokratik liderlerin laik bir eşdeğeri" olduğunu öne sürdü.[88] Lenin yine de bir ateist ve din eleştirmeniydi, sosyalizmin doğası gereği ateist olduğuna inanıyordu, dolayısıyla Hıristiyan sosyalizmini terimler açısından bir çelişki olarak değerlendirdi.

Lenin'in toplu yazıları, demir iradeye sahip, kendini köleleştiren öz disiplinli, muhalifleri ve engelleri küçümseyen, bir bağnazın soğuk kararlılığını, bir fanatiğin dürtüsünü ve daha zayıf insanları ikna etme veya gözdağı verme becerisine sahip bir adamı ayrıntılı olarak ortaya koyuyor. Amacının tekliği, etkileyici yoğunluğu, kişisel olmayan yaklaşımı, kişisel fedakarlığı, siyasi zekası ve mutlak gerçeğe sahip olduğuna dair tam inancı. Hayatı Bolşevik hareketinin tarihi haline geldi.

- Louis Fischer, 1964[89]

Service, Lenin'in "karamsar ve değişken" olabileceğini belirtti, [86] ve Pipes onu "tamamen insan düşmanı" olarak nitelendirdi. Bu görüş, Lenin'in özellikle çocuklara karşı nezaket gösterdiği birçok örneği vurgulayan Read tarafından reddedildi.[88] Birçok biyografi yazarına göre, Lenin muhalefete karşı hoşgörüsüzdü ve kendisininkinden farklı olan doğrudan fikirleri sıklıkla reddediyordu. Kendisiyle aynı fikirde olmayanlara yönelik alay etme, alay etme ve ad hominem saldırıları yapma eğilimi sergileyerek "başkalarını eleştirirken zehirli" olabilir.[90] Argümanına uymayan gerçekleri göz ardı etti, [79] uzlaşmadan nefret etti, [78] ve kendi hatalarını çok nadiren kabul etti. Fikirlerini tamamen reddedinceye kadar değiştirmeyi reddetti ve sonrasında yeni görüşe sanki değişmezmiş gibi davrandı.[78] Lenin hiçbir sadizm belirtisi göstermedi ya da kişisel olarak şiddet içeren eylemlerde bulunmayı arzulamadı, ancak başkalarının şiddet içeren eylemlerini onayladı ve devrimci dava uğruna öldürülenlere karşı hiçbir pişmanlık göstermedi. Faydacı bir duruş benimseyen Lenin'e göre amaç her zaman araçları haklı çıkarmıştır, Service'e Lenin'in "ahlak kriteri basitti: belirli bir eylem Devrimin amacını ilerletir mi, yoksa engeller mi?" [86]

Etnik olarak Lenin kendini Rus olarak tanımlıyordu.[90] Service, Lenin'i "ulusal, sosyal ve kültürel açıdan biraz züppe" olarak tanımladı.[86] Bolşevik lider, diğer Avrupa ülkelerinin, özellikle de Almanya'nın kültürel açıdan Rusya'dan üstün olduğuna inanıyordu [86] Rusya'yı "Asya ülkeleri arasında en cahil, orta çağa ait ve utanç verici derecede geri kalmış ülkelerden biri" olarak tanımlıyordu.[91] Rus halkı arasında vicdan ve disiplin eksikliği olarak algıladığı durumdan rahatsızdı ve gençliğinden beri Rusya'nın kültürel olarak daha Avrupalı ve Batılı olmasını istiyordu.

Dışarıdan çok nazik ve iyi huylu görünen, gülmeyi seven, hayvanları seven ve duygusal anılara eğilimli olan Lenin, sınıfsal veya politik sorunlar ortaya çıktığında dönüşüme uğradı. Bir anda vahşice keskin, uzlaşmaz, vicdansız ve intikamcı bir hale geldi. Böyle bir durumda bile kara mizah yapabiliyordu.

- Dmitri Volkogonov, 1994[92]

Devrimci politikasına rağmen Lenin, edebiyat ve sanatta devrimci deneylerden hoşlanmadı. Dışavurumculuktan, fütürizmden ve kübizmden hoşlanmadığını ifade etti ve tam tersine gerçekçiliği ve Rus klasik edebiyatını tercih etti. Lenin'in seks ve evliliğe karşı da muhafazakar bir tutumu vardı. Yetişkin yaşamı boyunca Marksist arkadaşı Krupskaya ile ilişki içindeydi ve onunla evlendi. Hem Lenin hem de Krupskaya hiç çocuk sahibi olmadıkları için pişmandılar [86] ve arkadaşlarının çocuklarını eğlendirmekten hoşlanıyorlardı. Read, Lenin'in yakın aile üyeleriyle "çok yakın, sıcak, yaşam boyu ilişkiler" yaşadığını kaydetti.[88] Yaşam boyu arkadaşı yoktu ve Armand onun tek yakın, samimi sırdaşı olarak gösteriliyor.

Lenin, Rusçanın yanı sıra Fransızca, Almanca ve İngilizce de konuşuyor ve okuyordu.[86] [93] Fiziksel kondisyonla ilgilenerek düzenli egzersiz yaptı, bisiklet sürmeyi, yüzmeyi ve avlanmayı seviyordu ve ayrıca İsviçre'nin zirvelerinde dağ yürüyüşü yapma tutkusunu geliştirdi.[88] Ayrıca evcil hayvanlara da düşkündü,[94] özellikle de kedilere.[78] Lüksten kaçınma eğilimi göstererek sade bir yaşam tarzı yaşadı [78] ve Pipes, Lenin'in "kişisel istekleri konusunda son derece mütevazı" olduğunu ve "neredeyse münzevi bir yaşam tarzı" sürdürdüğünü kaydetti.[79] dağınıklıktan nefret ederdi, çalışma masasını her zaman düzenli tutar, kalemlerini keskinleştirirdi ve çalışırken tam bir sessizlikte ısrar ederdi.[86] Fischer'e göre Lenin'in "kibri minimum düzeydeydi" [78] ve bu nedenle Sovyet yönetiminin onun etrafında inşa etmeye başladığı kişilik kültünden hoşlanmıyordu, yine de bunun komünist hareketi birleştirmede bazı yararları olabileceğini kabul etti.

Lenin sekiz ya da dokuz yaşında satranç oynamaya başladı. Babası ve ağabeyi Alexander ile, ardından da küçük erkek ve kız kardeşiyle oynadı. Rahibe Anna, eğer baba orada değilse annenin Volodya Ulyanov ile oynamak için oturduğunu yazıyor. Ailede kullanılan satranç takımı baba tarafından yapılmıştı. Rusya'da ve yurtdışında satranç hayatındaki olaylarla aktif olarak ilgilendi ve zamanının oldukça ünlü satranç oyuncularıyla tanıştı. Siyasi konuşmalarında ve makalelerinde satranç oyuncularının aşina olduğu görselleri ve kelimeleri kullandı. Bu konuyla ilgili düzinelerce resim ve grafik çalışması vardır ve Vladimir Ulyanov'u satranç oyunu oynarken gösteren çok sayıda fotoğraf korunmuştur.[95]

Lenin'in satranca olan tutkusu, SSCB'de bu oyunun 20. yüzyılın 20-80'li yılları boyunca yaygınlaştırılması için aktif olarak kullanıldı. 2010'lu yıllarda, bazı sanat eleştirmenleri ve tarihçilerin Lenin'in adıyla ilişkilendirdiği ve onun satranç faaliyetlerine atfedilebilecek nadir eşyaların müzayedelerinde ortaya çıkması nedeniyle bu konu Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yeniden gündeme geldi.[95][96]

Görünüm

değiştir

Troçki, Lenin'in görünüşünü basit ve güçlü olarak nitelendirdi. Ortalama boyunu 165 cm civarındaydı, Slav tipi bir yüze ve etkileyici koyu kahverengi gözlere sahipti.

Onunla bizzat tanışan Rus mucit Lev Theremin, Lenin'in parlak kızıl saçlarına çok şaşırdığını ifade etmiştir.[97]

Lenin'de kendine babasından genetik olarak kalan gözle görülür bir konuşma bozukluğu vardı.[98]

Molotov'un anılarına göre, Lenin okuma yazma sırasında gözlük takıyordu fakat bu gözlüğü halk arasında kullanmak istememiştir.

Lenin'in beyninin incelenmesi

değiştir

Lenin'in beyni, vücudu mumyalanmadan önce çıkarılmıştı. Sovyet hükûmeti, tanınmış Alman bilim insanı Oskar Vogt'u Lenin’in beynini incelemek ve "dehaya" yol açan beyin hücrelerinin yerini tespit etmekle görevlendirdi.[99] İnceleme Vladimir Behterev'in Beyin Enstitüsü’nde yapıldı. Vogt 1929 yılında yayımladığı yazıda beynin renksiz olduğunu, küçüldüğünü, birçok bölgesinin yumuşadığını[100] ve serebral korteksin üçüncü katmanında bazı piramidal nöronlar bulunduğunu yazmıştır. Ancak bu bulgunun deha ile olan ilgisi tartışma konusudur. Vogt’un çalışması Sovyetler tarafından yetersiz kabul edildikten sonra 1993'te bir Rus ekibi tarafından yeniden incelemeler yapılmış, raporlarında Lenin'in beynin kendine has özellikleri belirtilmiştir.[101]

Hakkındaki filmler ve belgeseller

değiştir
 
Ekim filminden bir sahne, Ekim Devrimi'nin canlandırması
 
Ekim'de Lenin filminin final sahnesi. Lenin, Stalin ve beraberindekilerle birlikte Ekim Devrimi'ni ilan ediyor.
Lenin İçin Üç Şarkı belgeseli (İngilizce alt yazılı)
 
Tüfekli Adam filminden Lenin ve Stalin'in göründüğü bir sahne
 
Lenin Paris'te filmine ait bir kolaj afişi
Film & Belgesel Yıl Yönetmen Lenin'i canlandıran kişi Çekildiği ülke
Ekim Ayında Moskova 1927 Boris Barnet Vasili Nikandrov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Ekim 1928 Sergei Eisenstein
Grigori Aleksandrov
Vasili Nikandrov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Lenin İçin Üç Şarkı (belgesel) 1934 Dziga Vertov
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Ekim'de Lenin 1937 Mihail Romm Boris Shchukin Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Tüfekli Adam 1938 Sergey Yutkeviç Maksim Strauch Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Vyborg Tarafı 1938 Grigori Kozintsev
Leonid Trauberg
Maksim Strauch Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Büyük Şafak 1938 Mikheil Chiaureli Konstantin Myuffke Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
1918'de Lenin 1939 Mihail Romm Boris Shchukin Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Sverdlov 1940 Sergey Yutkeviç Maksim Strauch Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Onun Adı Sukhbaatar 1942 Aleksandr Zarkhi
Iosif Kheifits
Maksim Strauch Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
  Moğolistan Halk Cumhuriyeti
Klyatva 1946 Viktor Tsirgiladze
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Rusya Üzerindeki Işık 1947 Sergey Yutkeviç Nikolai Kolesnikov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Vladimir İlyiç Lenin (belgesel) 1948 Mihail Romm
Vasily Belyaev
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Unutulmaz Yıl 1919 1951 Mikheil Chiaureli Pavel Molchanov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Ernst Thälmann 1955 Kurt Maetzig Peter Schorn   Doğu Almanya
Lenin Hakkında Öyküler 1957 Sergey Yutkeviç Maksim Strauch Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Yüzyılın Başında 1961 Anatoly Mihailoviç Rybakov Yuri Kayurov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Mavi Defter 1963 Lev Kulidzanov Mikhail P. Kuznetsov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Appassionata 1963 Yuri Visinski Boris Smirnov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Tek Gezegende 1965 İlya Olshvanger Innokenti Smoktunovski Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Bir Annenin Kalbi 1965 İlya Olshvanger Rodion Nakhapetov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Lenin Polonya'da 1965 Sergey Yutkeviç Maksim Strauch Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
  Polonya Halk Cumhuriyeti
Lenin İsviçre'de 1965 Grigori Aleksandrov
Dmitri Vasilyev
Mikhail Ulyanov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
  Polonya Halk Cumhuriyeti
Lenin Portresine Darbeler 1967 Leonid Pçelkina Mikhail Ulyanov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
6 Temmuz 1968 Juli Karassik
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Yoldaşların Torunları (belgesel) 1968 Yuri Belyankin
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Lenin Yaşıyor 1969 Mihail Romm
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Kremlin Çanları 1970 Victor Georgiev
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Lenin Yolunda 1970 Günter Reisch
?
  Doğu Almanya
Nikolas and Alexandra 1971 Franklin J. Schaffner Michael Bryant   Birleşik Krallık
Vladimir ve Rosa 1971 Dziga Vertov Grubu Jean-Luc Godard   Doğu Almanya
Umut 1973 Mark Donskoy Andrey Myagkov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Güven 1973 Viktor Tregubowitz
?
  Doğu Almanya
Lenin Paris'te 1981 Sergey Yutkeviç Yuri Kayurov Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Kızıllar 1981 Warren Beatty Roger Sloman Amerika Birleşik Devletleri  Amerika Birleşik Devletleri
Kızıl Çanlar 1982 Sergey Bondarçuk
?
Sovyetler Birliği  Sovyetler Birliği
Lenin Zürih'te 1984 Rolf Busch
?
  Doğu Almanya
Tren 1988 Damiano Damiani Ben Kingsley İtalya  İtalya
Stalin 1992 Ivan Passer Maximilian Schell   Çek ve Slovak Federal Cumhuriyeti
Lenin: Ateşten bir Halka İçinde 1993 Nikolai Litus Dmitri Vitchenko Ukrayna  Ukrayna
Bütün Leninlerim 1997 Hardi Volmer Viktor Sukhorukov Estonya  Estonya
Vladimir Lenin: Devrimin Sesi (belgesel) 2000 Bob Niemack
(The Biography Channel adına)
Yok
Amerika Birleşik Devletleri  Amerika Birleşik Devletleri
Boğa (film) 2001 Aleksandr Sokurov Leonid Mozgovoi Rusya  Rusya
Elveda Lenin! 2003 Wolfgang Becker
Yok
Almanya  Almanya
Lenin: Sosyalizmin Kızıl Şafağı (belgesel) 2012 Onur Doğan
Mustafa Kenan Aybastı
Yok
Türkiye  Türkiye

İlgili şarkılar

değiştir

Ses kayıtları

değiştir

Lenin'in topluluk önünde yaptığı bazı konuşmalar gramofon ile kaydedilmiştir. 1919-1921 yılları arasında Rusça olarak kaydedilen bu ses kayıtlarından bazıları günümüze ulaşmıştır.[102][103][104]

Eserleri

değiştir

Ayrıca bakınız

değiştir

Dış bağlantılar

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2018. 
  2. ^ "Index Translationum". UNESCO. 25 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2016. 
  3. ^ Christopher Read, Lenin: A Revolutionary Life. Routledge, 2005, p.4. ISBN 0-415-20649-9
  4. ^ Dimitri Volkogonov, Lenin: A New Biography, Free Press, 2006, p.8. ISBN 0-02-933435-7
  5. ^ ""Farklı bir yol izleyeceğiz"". 14 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ekim 2006. 
  6. ^ Robert Service, Lenin: A Biography, Belknap Press, 2002. ISBN 0-674-00828-6.
  7. ^ Eugene Danilov, Lenin: Secrets of Life and Death, Zebra E, Moscow, 2007, p. 181. ISBN 978-5-17-043866-2
  8. ^ Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi, Kaynak Yayınları, ISBN 9753431597
  9. ^ "Rusya'da Kapitalizm'in Gelişmesi - Geniş-Çaplı Sanayi İçin Bir İçpazarın Oluşma Süreci". 1 Kasım 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2006. 
  10. ^ "Ne yapmalı? – Hareketimizin Can Alıcı Sorunları". 30 Ekim 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2006. 
  11. ^ "What to be done? URL Erişim tarihi: 30 Temmuz 2008". 26 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2008. 
  12. ^ Michael Pearson, Lenin's Mistress: The Life of Inessa Armand, Random House Inc., 2002 ISBN 978-0-375-50589-8
  13. ^ "'Lenin'in teğmeni İnessa' 23 Kasım 2001 tarihli Radikal gezetesi URL erişim tarihi: 29 Temmuz 2008". 4 Kasım 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2008. 
  14. ^ Robert Service, Lenin: Eine Biographie, München, Beck, 2000, s. 331.
  15. ^ "Nisan Tezleri". 1 Kasım 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2006. 
  16. ^ Christopher Read, From Tsar to Soviets: The Russian People and Their Revolution, 1917-21, Oxford University Press, 1996, pp. 151-153. ISBN 978-0-19-521242-6
  17. ^ "Leon Trotsky, The History of the Russian Revolution, Volume Two: The Attempted Counter-Revolution, Chapter 27: The Month of the Great Slander". 25 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2006. 
  18. ^ "Devlet ve Devrim". 1 Kasım 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2006. 
  19. ^ Montefiore, Simon Sebag, Young Stalin, Vintage Books, 2008, s.332
  20. ^ 2 muhalif oy Zinoviev ve Kamenev'e aittir. İkili 18 Ekim günü Bolşevik karşıtı yayın yapan Maksim Gorki'nin Novaya Zhizn (Yeni Hayat) gazetesine açıklama yaparak Bolşeviklerin ayaklanma hazırlığında olduğunu ifşa edeceklerdir.
  21. ^ Lenin "Collected Works", c. 31, s. 516. (İngilizce)
  22. ^ Lenin "Collected Works", c. 30, s 335. (İngilizce)
  23. ^ "Lenin'in eserlerinin arşivi (İngilizce)". 26 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2006. 
  24. ^ Read, Lenin: A Revolutionary Life., p.186.
  25. ^ Carr, E. H., 'The Origin and Status of the Cheka.', Soviet Studies, vol. 10, no. 1, pp. 1–11. JSTOR
  26. ^ Dmitri Volkogonov Lenin: A New Biography, Free Press, 2006, p. 229. ISBN 0-02-933435-7
  27. ^ Rusya’da Bolşevik Partinin adı önce "Rusya Komünist Partisi" daha sonra da "Sovyetler Birliği Komünist Partisi" (Rusça: КПСС) olarak değiştirildi.
  28. ^ Bakınız Çekoslovak Lejyonu, Kutup Ayısı Seferi ve Sibirya Müdahalesi
  29. ^ Toplantıda Stalin Genel Sekreterlik görevinden istifa etmiş ancak istifası reddedilmiştir
  30. ^ ""Lenin'in Vasiyeti" (İngilizce)". 25 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2006. 
  31. ^ ""The enigma of Lenin's (1870-1924) malady" V.Lerner, Y.Finkelstein, E.Witztum, European Journal of Neurology, c.11, s.371, Haziran 2004 (İngilizce)". 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2006. 
  32. ^ Ölümünden hemen sonra, frengi olduğu dedikoduları yayıldı. Otopsiden sorumlu patolog Aleksey Abrikosov otopsi raporunda frengiden sözetmedi ancak bahsettiği kan damarlarındaki hasar, felç ve diğer yetersizlikler frenginin de belirtilerindendir. Frengi hastalığının son aşamasında ortaya çıkan lezyonlar vücudunda görülemediği için iftira olarak tahmin edilen bu söylem kesin olarak çürütülmüştür.
  33. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2016. 
  34. ^ "(İngilizce)". 30 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2006. 
  35. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2018. 
  36. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2018. 
  37. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2018. 
  38. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2018. 
  39. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2018. 
  40. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2018. 
  41. ^ "О роли Ленина в истории". Фонд «Общественное мнение». 23 Nisan 1999. 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2017. 
  42. ^ "Ленин в современном мире". 9 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2017. 
  43. ^ a b "Пресс-выпуск № 3087". 9 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2017. 
  44. ^ a b c d Ryan 2012. s. 18. 
  45. ^ Lenin: Yaşam ve Miras. Volkogonov, Dmitri. HarperCollins. 1994. s. 206. ISBN 978-0-00-255123-6. 
  46. ^ Sandle, Mark. A Short History Of Soviet Socialism. doi:10.4324/9780203500279/short-history-soviet-socialism-mark-sandle. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  47. ^ a b Sandle 1999. Sandle, Mark. UCL Basın. 1999. s. 41. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  48. ^ Lenin: Yaşam ve Miras. HarperCollins. Volkogonov, Dmitri. 1994. s. 206. ISBN 978-0-00-255123-6. 
  49. ^ Sandle 1999. Sandle, Mark. UCL Basın. 1999. s. 35. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  50. ^ Shub, David. Lenin: A Biography. 
  51. ^ Sandle 1999. Sandle, Mark. UCL Basın. 1999. s. 42-43. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  52. ^ Sandle 1999. Sandle, Mark. 1999. s. 38. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  53. ^ Sandle 1999. Sandle, Mark. UCL Basım. 1999. ss. 43-44-63. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  54. ^ Sandle 1999. Sandle, Mark. UCL Basın. 1999. s. 36. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  55. ^ Lenin: Bir Biyografi. Servis, Robert. Macmillan. 2000. s. 203. ISBN 978-0-333-72625-9. 
  56. ^ Beyaz 2001. Beyaz, James D. 2001. s. 1. ISBN 978-0-333-72157-5. 
  57. ^ Lenin: Bir Biyografi. Servis, Robert. Macmillan. 2000. s. 173. ISBN 978-0-333-72625-9. 
  58. ^ Ryan 2012. Ryan James. Routledge. 2012. s. 13. ISBN 978-1-138-81568-1. 
  59. ^ Beyaz 2001. Beyaz, James D. Palgrave. 2001. s. 151. ISBN 978-0-333-72157-5. 
  60. ^ Sandle 1999. Sandle, Mark. UCL Basın. 1999. s. 34. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  61. ^ Beyaz 2001. Beyaz, James D. Palgrave. 2001. s. 150-151. ISBN 978-0-333-72157-5. 
  62. ^ a b c Ryan 2012. Ryan James. Routledge. 2012. s. 19. ISBN 978-1-138-81568-1. 
  63. ^ Ryan 2012. Ryan James. Routledge. 2012. s. 3. ISBN 978-1-138-81568-1. 
  64. ^ "Bertrand Russell 1920'de". 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  65. ^ Pirinç 1990. Pirinç, Christopher. Cassell. 1990. s. 121. ISBN 978-0-304-31814-8. 
  66. ^ Volkogonov 1994. Volkogonov, Dmitri. HarperCollins. 1994. s. 471. ISBN 978-0-00-255123-6. 
  67. ^ Shub 1966. Shub, David. Pelikan. 1966. s. 443. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  68. ^ Fischer, Louis. The Life of Lenin. 
  69. ^ Sandle 1999. Sandle, Mark. UCL Basın. 1999. s. 36-37. ISBN 978-1-85728-355-6. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  70. ^ Richard Pipes (1991). The Russian Revolution. Internet Archive. Vintage Books. ISBN 978-0-679-73660-8. 
  71. ^ Fischer 1964. Fischer, Louis. Weidenfeld ve Nicolson. 1964. s. 88-89. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  72. ^ a b Montefiore 2007. Montefiore, Simon Sebag. Weidenfeld & Nicolson. 2007. s. 266. ISBN 978-0-297-85068-7. 
  73. ^ Fischer 1964. Fischer, Louis. Weidenfeld ve Nicolson. 1964. s. 87. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  74. ^ Fischer 1964. Fischer, Louis. Weidenfeld ve Nicolson. 1964. s. 91-93. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  75. ^ Page, Stanley W. (1948). "Lenin, the National Question and the Baltic States, 1917-19". American Slavic and East European Review. 7 (1): 15-31. doi:10.2307/2492116. ISSN 1049-7544. 5 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  76. ^ Page, Stanley W. (1950). "Lenin and Self-Determination". The Slavonic and East European Review. 28 (71): 342-358. ISSN 0037-6795. 5 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  77. ^ Sayfa 1950. Sayfa, Stanley W. 1950. s. 342. 5 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2023. 
  78. ^ a b c d e f g h Fischer 1964.
  79. ^ a b c Pipes 1990.
  80. ^ a b Volkogonov 1994.
  81. ^ "Шеридан, Шоу, Эйнштейн, Эренбург - Страница 19". leninism.su. 25 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2024. 
  82. ^ "Ленин без прикрас - Радио Свобода © 2009 RFE/RL, Inc". web.archive.org. 9 Eylül 2009. 9 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2024. 
  83. ^ Произошло всеобщее перемещение мозгов с галёрки в партер 14 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Archived Nisan 14, 2022 at the Wayback Machine // Журнал «Коммерсантъ Weekend» №23 от 08.07.2016, стр. 30
  84. ^ Локкарт. Агония Российской империи. — М.: Алгоритм, 2016. — 1500 экз. — ISBN 978-5-906880-09-3.
  85. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Большевики. Причины и последствия переворота 1917 года isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  86. ^ a b c d e f g h i Service 2000.
  87. ^ White 2001.
  88. ^ a b c d Read 2005.
  89. ^ Fischer 1964, ss. 21–22.
  90. ^ a b Petrovsky-Shtern 2010.
  91. ^ Rice 1990.
  92. ^ Volkogonov 1994, s. 200.
  93. ^ Goode, William Thomas (4 Aralık 1919). "An interview with Lenin". The Guardian. Erişim tarihi: 6 Nisan 2024. 
  94. ^ Shub 1966.
  95. ^ a b Линдер 1988.
  96. ^ Telegraph 2009.
  97. ^ Вологжанин, Матвей. "Наш советский Тесла! Необычайная жизнь Льва Термена — изобретателя, миллионера, шпиона, зэка и гения | MAXIM". www.maximonline.ru (Rusça). 17 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2022. 
  98. ^ "Кем были отцы советских политических лидеров". Российская газета (Rusça). 5 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2022. 
  99. ^ Higgins, A. (1 Kasım 1993). "Lenin's brain: They took it out to understand the source of a Revolution they now reject. But they tend it still - safe and sound in 31,000 pieces. Andrew Higgins reports". The Independent. 10 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2010. 
  100. ^ Vernon, John (29 Ağustos 1993). "Journey to the Center of the Head". The New York Times. 24 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2008. 
  101. ^ Adrianov OS, Bogolepova IN, Blinkov SM, Kukuev LA (1993). "[The study of V. I. Lenin's brain]". Usp Fiziol Nauk. Cilt 24. ss. 40-52. 3 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mart 2010. 
  102. ^ Lenin’s Collected Works, 4th English Edition, Progress Publishers, Moscow, 1972 Volume 29
  103. ^ Ленин - Беспартийные и Советская Власть (Rusça) 21 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 29 Kasım 2016.
  104. ^ Lenin - About food tax 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., SovMusic.ru, Erişim tarihi: 29 Kasım 2016.
Siyasi görevi
Önce gelen:
Aleksandr Kerenski
(Geçici Hükümetin Başkanı olarak)
SSCB Halk Komiserleri Kurulu Başkanı
1917 - 1924
Sonra gelen:
Aleksey Rikov