Tağut
Tağut (Arapça: طاغوت, geniş anlamda: "ölçüyü aşmak"), Allah'tan başka bir ibadet odağını ifade eden İslami terminolojidir. Geleneksel teolojide bu terim genellikle kendileri için kurbanların kanı akıtılan putları veya İblisleri ifade eder.[1]
Modern zamanlarda bu terim Nisa Suresi 60. ayetten ilhamla dünyevi zorba güçlere karşı da kullanılmaktadır.[2] Modern İslam filozofu Abul A'la Mevdudi, Kuran tefsirinde tağutu yalnızca Tanrı'ya isyan etmekle kalmayıp iradesini de aşan bir yaratık olarak tanımlar.[3] Bu çağrışımlar nedeniyle, son zamanlarda terim, İslam karşıtı ve Batı kültür emperyalizminin ajanı olmakla suçlanan herhangi bir kişi veya grubu ifade edebilir.
Terim, 1979 İran Devrimi sırasında siyasi söylem olarak hem Ayetullah Humeyni tarafından hem de Humeyni'ye yapılan suçlamalarda kullanılmıştır.[2]
Etimoloji
Arapçada ṭāġūt kelimesinin genellikle "ط-غ-ت"nin üç harfli Arapça fiil kökünden türetildiği görülür. T - G - T, "sınırları aşmak" veya "isyan etmek" anlamına gelir.[4] Buradan hareketle tağuta haddini aşan anlamı verilir. Vahib Atallah
Ancak Wahib Atallah'a göre Nisa 51 de geçen جِبْت (jibt); قِبْط (qibṭ, “Mısırlılar”) kelimesinin, طَاغُوت (ṭāḡūt) ise kişileştirme ile birlikte Thoth'un Hicazi telaffuzundan başka bir şey değildi.[5]
Kuran'da
Tağut terimi Kur'an'da sekiz defa geçmektedir.[2] İslam öncesi Arabistan'da El-Lât ve El-Uzzâ gibi pagan tanrılara atıfta bulunulur.[6]
"Kendilerine Kitap'tan pay verilenlerin, şimdi nasıl putlara ve Tağuta inandıklarını görmüyor musun? Kâfirler için, 'Onlar, müminlerden daha doğru yoldadırlar' diyorlar." Ancak Wahib Atallah'ın açıklamaları doğrultusunda ayet şu anlamı kazanır "Kendilerine Kitap'tan pay verilenlerin, şimdi nasıl Kıptiler ve Thoth'a inandıklarını görmüyor musun? Kâfirler için, 'Onlar, müminlerden daha doğru yoldadırlar' diyorlar."
— Nisa, ayet 51
Bu, bir grup kafir Mekkelinin, Muhammed'in öğretilerinin hakikati hakkında danışmak için iki seçkin Yahudi şahsiyete gittiği ve onlara müşriklerin Müslümanlardan daha doğru yolda olduğunun söylendiği gerçek bir olaya gönderme olarak alınır.[7]
"Sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını iddia ettikleri halde, kendilerine inkar etmekle emrolunduğu halde zalim zalimlere boyun eğmek isteyenleri görmüyor musun? Şeytan onları çok şaşırtmak ister."
— Nisa, Ayet 60
Arapça tağut, putlara, belirli bir zorbaya, bir kehanete veya Peygamber'in bir muhalifine atıfta bulunmak için çeşitli şekillerde yorumlanır.[8][9]
"Mü'minler Allah yolunda savaşırlar, kafirler ise haksız bir yolda (tağut) savaşırlar. Şeytanın dostlarıyla savaşın: Şeytanın hileleri gerçekten zayıftır."
— Nisa, Ayet 76
Yine burada tağut terimi, Kureyş'in taptığı bir iblisi belirtmek için kullanılmıştır.[10]
"Dinde zorlama yoktur, doğru yol sapıklıktan ayrılmıştır. Artık kim tağutları reddeder ve Allah'a inanırsa, en sağlam kulpa sarılmıştır, asla kopmaz. Allah işitendir, bilendir."
— Bakara, Ayet 256
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Dämonenglaube im Islam (Almanca). Walter de Gruyter. 2015. s. 210. ISBN 978-3-110-33168-4. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
(yardım) - ^ a b c Momen, Moojan. (1995). "Țāghūt". In John L. Esposito. The Oxford Encyclopedia of the Modern Islamic World. Oxford: Oxford University Press.
- ^ Mawdudi, 1988, vol.1, pp.199-200
- ^ Understanding the Islamic Scripture. New York: Pearson Longman. 2007. s. 55. ISBN 978-0-321-35573-7. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
(yardım) - ^ İshak Doğan (2020). "MODERN DÖNEMDE ANLAM GENİŞLEMESİNE UĞRAYAN KUR'AN'DAKİ SİYASÎ KAVRAMLAR" (PDF). Necmettin Erbakan Üniversitesi. 5 Aralık 2023 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2024.
- ^ Bianquis, Th.; Bosworth, C. E.; van Donzel, E.; Heinrichs, W. P., (Ed.) (2012). "Ṭāg̲h̲ūt". Encyclopaedia of Islam. Second. doi:10.1163/1573-3912_islam_COM_1147. ISBN 9789004161214. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
(yardım); r eksik|soyadı1=
(yardım) 1960-2007 - ^ See Abdel Haleem Oxford Translation p.87 notes
- ^ See Abdel Haleem Oxford Translation of the Qur'an p.89
- ^ Abdel Haleem Oxford Translation p.91
- ^ Dr. Shmuel Bar Lebanese Hizballah – Political, Ideological and Organizational Highlights 29 October 2006 p. 6